Çin’den gelen Covid-19 aşısının gönüllüler üzerindeki denemelerine Ankara Şehir Hastanesinde de başlandı. Hastanenin Koordinatör Başhekimi Opr. Dr. Aziz Ahmet Surel gönüllüler arasında yer aldı.
Türkiye, Covid-19 aşı çalışmalarında etkin şekilde yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde yerli Covid-19 aşısının hayvan deneyleri tamamlanmıştı. Türkiye aynı zamanda farklı ülkelerde üretilen ve insan denemelerinde Faz-3 seviyesine gelmiş aşıların klinik çalışmalarına da katılıyor. Çin menşeli aşının Hacettepe, Kocaeli ve İstanbul üniversitesinde başlayan denemelerine, Ankara Şehir Hastanesi de eklendi.
Aşının ilk uygulandığı kişilerden olan Koordinatör Başhekim Surel, pandemiden çıkışta aşının yegane umut olduğunu belirtti. Surel, hem yerli hem de yabancı aşılardan netice alarak bu musibetten bir an evvel kurtulmayı umduklarını söyledi.
Şu anda sadece tedbirlerle yayılımının önüne geçmeye, bulaşı engellemeye çalışıldığının altını çizen Surel, “Aşı oluştuğu zaman hem bizim toplumumuz hem dünyanın kalanı bu noktada ciddi şekilde bir korumaya sahip olacak ve pandemiyi kırabileceğiz. Şu anda insan çalışması aşamasına gelmiş bir aşının uluslararası çalışmaları noktasında hastanemiz bu aşının deneme sürecindeki halkalardan biri. Biz de sağlık çalışanı diğer arkadaşlarımız gibi gönüllü olduk. Bu aşının bir an evvel değerlendirilip inşallah hem ülkemizdeki insanlara hem dünyanın kalanına umut olması noktasında vazifemizi yaptık” şeklinde konuştu.
Ankara Şehir Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar Kliniği Eğitim Sorumlusu ve Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. H. Rahmet Güner de Covid-19’a karşı üretilmiş inaktif Sars-Cov2 aşısının hastanedeki ilk uygulamasının gerçekleştirildiğini belirterek, yakın gelecekte yerli aşının da uygulama imkânı olacağını umduklarını söyledi. Güner, aşının Çin’de 100 bin, Brezilya’da 7 bin, Endonezya’da ise bin 500 doz yapıldığını kaydetti.
Aşı deneme uygulamaları Türkiye’de 25 merkezde yapılıyor. Tamamen gönüllülük esasıyla yapılan aşının ülkemizde 13 bin kişiye uygulanması planlanıyor.
2. faz denemelerinde başarı elde edilen aşının 3. fazının da başarılı olması halinde 2021 başında kullanıma hazır hale gelmesi bekleniyor.