PANDEMİNİN BAŞLANGICINDAN BUGÜNE KONTAK KAPATAN SERVİS ŞOFÖRLERİ HAFTADA 2 GÜN ÇALIŞARAK ARAÇLARININ GİDERLERİNİ NASIL KARŞILAYACAKLARINI DÜŞÜNÜYOR
Pandeminin başlangıcından bugüne kontak kapatan okul servis şoförleri haftada 2 gün çalışarak araçlarının giderlerini nasıl karşılayacaklarını düşünüyor.
Korona virüs salgını kapsamında okulların tatil edilmesinden, bir çok iş yerinin ise evden çalışmaya başlamasından dolayı kontak kapatmak zorunda kalan servisçilerin araç giderleri onlar gibi durmadı. Giderleri devam eden araçları için okulların yeniden başlamasına sevinen araç şoförleri bu kez haftada 2 gün çalışacakları için isyan etti. Haftada 2 gün çalışarak araçlarının giderlerini dahi ödeyemeyeceğini dile getiren servis şoförlerini bir de kendilerinden istenen belgelerin maliyeti kara kara düşündürmeye başladı. Üstelik kendilerinden istenen belgelerini tamamlamadan trafiğe çıkan sürücüler yasalar gereği ceza yemek zorunda kalıyor.
Uğur Uzunsakal isimli servis şoförü, 7 aydır çalışamadıklarını dile getirerek “Mart’tan beri pandemi var. 2 haftadır kontak açtık ama o da hiçbir şeye değmiyor. Haftanın 2 günü Milli Eğitim taşımacılığı yapıyoruz, onun haricinde bir servisimiz yok. Turizm de bu yıl istediğimiz gibi olmadı. Biz bu zaman zaafında araçlarımıza muayene, sigorta her şeyi yaptık. Vergilerini de verdik ama artık bizim de dayanacak gücümüz kalmadı” ifadelerini kullandı.
Bir başka servis şoförü Bayram Ali Kavalcı ise haftada 2 gün servis çekerek para kazanamadıklarını dile getirerek “Ekonomik anlamda zorluk yaşıyoruz. 6-7 aydır kontak açmamıştık şimdi ise haftada 2 gün servis çekiyoruz. Bu bizi baya bir maddi sıkıntıya sokuyor. Arabanın kaskosu, sigortası, koltuk sigortası, bunları hep ödemek zorundayız. Belediyeden evrak işitiyorlar bizden. ‘Ödeme yapıp bu evrakı almanız gerekiyor’ dediler. Sonuçta bulunduğumuz durum da ortada. Bizi görmemezlikten geliyorlar” dedi.
Araçların 2 gün çalışmasıyla giderlerinin dahi ödenemeyeceğini dile getiren Türkiye Toplu Taşıma İş verenler Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Karadeniz Bölge Başkanı Recep Ali Avcı ise “7 aydır minibüs, servis ve turizm işi yapan arkadaşlarımız işsiz durumda. Şu an okullar açıldı diye biraz umutlandık ama okulların 2 gün açılması ne bizi mutlu etti ne velileri mutlu etti. Servisçilerin 2 gün servis hizmeti vermesi mümkün değil. Yani iki günlük okula gidip gelmeyle giderlerini karşılaması mümkün değil. Bu durumda servisçi ben aylık ücret isterim derken veli de haklı olarak ‘Ben okula gönderdiğim günün parasını öderim’ diyor. Burada veli de haklı ama hiçbir servisçinin aracını 2 gün için bu işe bağlaması mümkün değil. Çünkü kurtarma şansı yok” ifadelerini kullandı.
Servis araçlarının muayeneden geçtikten sonra kendilerinden ayrıca belediyelerden alınan uygunluk belgesinin istenmesini gereksiz bulduğunu sözlerine ekleyen Avcı “Aracın ruhsatı, trafik sigortası, D2 belgesi, muayenesi, muayenesi yetmiyormuş gibi belediyeden uygunluk belgesi. Yani muayenesi olan bir aracın belediyeden uygunluk belgesi almasının sebebi nedir? D2 belgesinin kiralanması yıllık 3 bin lira, belediyeden uygunluk belgesi yaklaşık 450 lira. Piskoteknik var, SRC belgeleri var, bunların hepsi birer maliyet. Bir de rehber personelin sigortalı olarak yanınızda çalışması gerekiyor. Rehber personelin de bir gideri, bir maaşı var. Bir şoför 2 günlük çalışmayla bu kadar gideri nasıl karşılasın? 16 çeşit evrak isteniyor, bir minibüs şoförünün servis çekebilmesi için” dedi.
Belediyeden alınan araç uygunluk belgesinin olmamasının anormal bir durum olmadığına vurgu yapan Avcı “Biz her şeyden önce çocuklarımızın güvenliğine önem veriyoruz. Eğer arkadaşlarımızın trafiğe çıkmasını engelleyecek bir durum varsa bunun cezasını yazın. Fakat belediye uygunluk belgesinden dolayı ceza gelen arkadaşlarımız var. Muayenesi olan bir aracın belediyeden uygunluk belgesi almaması anormal bir durum değil. Bir haraç alınır gibi şoför esnafından para alınıyor. 7 aylık dönemde maalesef bu arkadaşlar devletimizin hiçbir desteğinden faydalanamadı. Zaten küçük esnaf bunlar” şeklinde konuştu.