ŞANLIURFALI “AKREP ALİ” LAKAPLI ALİ YILMAZ, 10 YAŞINDAN BERİ KARA AKREPLERLE YAŞIYOR
Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde yaşayan Ali Yılmaz, 30 yıldır akreplerle iç içe yaşıyor. Küçük yaşlarda Sağlık Bakanlığından ekiplerin köylerine gelerek akrep aldığını belirten Yılmaz, merak saldığı işi meslek edindi.
Yılmaz, uzun yıllar uğraştığı akrep işini büyüterek, evlerinin altındaki depoda bir tesis kurdu. Türkiye’de sadece Şanlıurfa’da bulunduğu öne sürülen ve zehrinden serum elde edilen Androctonus Crassicauda kara akrep türünü tesisinde çiftleştirerek, çoğaltan Yılmaz, hem geçimine hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
Akrepleri eline alan Yılmaz, birkaç kez akreplerin kendisini sokması üzerine vücudunun bağışıklık kazandığını söyledi. Akrep zehrinin litre fiyatının uluslararası piyasada 10 milyon dolara alıcı bulduğunu ifade eden Yılmaz, devlet yetkililerinin akrep zehrinin faydaları üzerine araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmasını istedi. Yılmaz, akrep zehrinde bulunan 150 farklı proteinin, emes, beyin tümörü, kanser ve botoks gibi birçok hastalığa şifa olduğunu belirterek, Türkiye’de yapılacak her türlü çalışmaya destek verebileceğini de ifade etti. Yılmaz, ürettiği akreplerin laboratuvar ortamında sağım işlemlerinin yapıldığına dikkat çekerek, zehrinin de anlaşmalı olduğu sağlık kurumlarına talep üzerine sattıklarını aktardı.
Akrep yetiştiricisi Ali Yılmaz, “Şanlıurfalıyım yaklaşık 35-40 yıldır akrep yetiştiriciliği işiyle uğraşıyorum. Bu işi 10 yaşındayken yapmaya başladım. Fakat işin ciddiyetine 10 yıl sonra vardım. Androctonus Crassicauda türü kara akreplerin, dünyada sadece bizim bölgemizde yetiştiğini ve kara akrep olarak bilinen türünden elde edilen sıvı ile emes hastalığı, beyin tümörü, kanser hastalığı ve birçok hastalıkta şifa kaynağı olarak kullanıldığının, ilaca dönüştürüldüğünün farkına vardık. Biz de bunun için böyle bir tesis kurmaya karar verdik. Bu akrepleri sağarak zehrini ilaca dönüştürüyoruz. Ankara’da çok büyük bir fabrikamız var. Akreplerin sağımlarını Ankara’daki fabrikamızda yapıyoruz. Burada görmüş olduğunuz tesiste, sadece çiftleştirme yöntemiyle akrepleri çoğaltıp, büyümelerini sağlıyoruz” dedi.
Yılmaz, Avrupa başta olmak üzere çeşitli ülkelerden ortaklık teklifleri aldığını belirterek, “Yaptığım işten dolayı birçok ülke bana vatandaşlık kimliği vermek istedi. Ama ben kendi ülkeme faydalı olmak istedim. Bu akrep türü Türkiye’de sadece bu bölge ile Meksika, Brezilya ülkelerinde mevcuttur. Akrepleri yakalayıp, çoğaltıp daha sonra da zehrini sağmak marifet değildir. Marifet bunu dış pazara sunabilmektir. Ondan sonra ihracatta fayda sağlayabilmektir. Sadece akrebi yetiştirmekle bir şey elde edilmez. Bizim amacımız ülke ekonomisine katkı sağlamaktır. Daha önceleri ülkemiz akrep panzehrini ithal ederken, şimdi ise ihraca yönelik çalışmalar yürütüyoruz” şeklinde konuştu.
Yılmaz, akrep zehrinin faydasına değinerek, “Devlet yetkililerimizden tek isteğimiz, bu kara akrep üzerinde araştırma ve geliştirme çalışmalarının yapılmasıdır. Çünkü yapılan araştırmalarda kara akrebin nükleer silah olarak dahi kullanılabilecek bir potansiyele sahiptir. Kittin tabakası sayesinde ABD’nin Hiroşima’ya attığı atom bombası sonrası sadece akrebin yaşadığı gözlenmişti. Akrebin radyasyona karşı da aşırı bir dayanıklılık gücü olduğu gözlenmiştir. Yapılacak araştırmalarla daha güzel sonuçların elde edileceğini düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Her bir damla zehrinde onlarca proteinin olduğunu aktaran Yılmaz, “Akrebin her bir damla zehrinden 150 adet protein var. Bu proteinlerin her biri ayrı ayrı hastalıklarda şifa olarak kullanılıyor. İlaç sektöründe ülkemizin diğer ülkelerle yarışması için bu akrep üzerinde araştırma çalışmalarının yapılmasını istiyoruz” dedi.
Henüz çocukken akreplerle tanıştığını dile getiren Yılmaz, “Çocukluğumdan beri akreplerle iç içe olduğum için ben ısırdıklarında dahi etkilenmiyorum. Vücudumda antikor oluştuğu için bağışıklık kazandım. O yüzden beni ısırsa dahi etkilenmiyorum. Tabi başka birini ısırsa ölümcül zehir etkisi olduğu için ölüme kadar götürebiliyor. Doğa popülasyonuna zarar vermemek adına daha önceleri topladığımız akrepleri çiftleştirme yöntemi ile çoğaltıyoruz” açıklamasında bulundu.
Akrep yetiştiricisi Yılmaz, son olarak, “Dünya piyasasında akrep zehrinde elde edilen sıvının litre fiyatı 10 milyon dolardır. Tabi bir litreyi elde etmek kolay değildir. Çünkü bu bir inek değil ki sütünü sağıp kilolarca sıvı elde edilsin. Akrebin ayda bir sağım işlemi olur. Onda da en fazla bir susam tanesi kadar sıvı elde edilir” ifadelerini kullandı.