Karkamış baraj havzasında yetiştirilen balıklar için her yıl tekrarlanan aşılama süreci bu yıl da başladı. Havzada yetiştirilen milyonlarca balık aşıcılar tarafından hastalıklardan korunmaları için bin bir zahmetle yerli aşıyla tek tek aşılanıyor.
Gaziantep’in Karkamış ilçesinde Fırat nehri üzerinde bulunan Karkamış baraj havzasında kafeslerde yetiştirilen balıkların aşılama dönemi başladı. Havzada firmaların kafeslerde yetiştirdiği milyonlarca balık tek tek aşılanıyor. Suyun ısınmasıyla barajda artan bakteri ve parazitlerin toplu balık ölümlerine neden olmaması için yapılan aşılar balıklara hastalıklara karşı koruma sağlıyor. Şanlıurfa’da üretilen yerli aşılarla aşılanan balıkların aşılaması yaklaşık 45 gün sürüyor. Üretim tesislerinde günlük ortalama 13 bin balık aşılanırken havzada her yıl 15 milyon civarında balık aşılanıyor.
Aşılama alanında uzman olan kadın aşıcılar iki kafesin arasına kurulan aşı masasında enjeksiyonla balıkları tek tek aşılıyor. Bir kafesten masaya taşınan balıklar aşılamanın ardından farklı kafese bırakılıyor. Aşılamanın daha kolay olması için masaya alınan aşılar ilk olarak anestezik suyla bayıltılıyor. Bayıltılan balıklar masada kadınlar tarafından tek tek aşılanıyor. Kadınlar aşıladıkları balık sayısını unutmamak için her yüz tane balık aşıladıklarında masadaki kaba bir taş atıyor.
Kuluçhane’lerde üretilen yavruların büyüme evresinde hastalıklara karşı direnç geliştirmesi için aşılandığını aktaran üretim sorumlusu Hayri Aksoy, balıkları Urfa’da üretilen yerli aşıyla aşıladıklarını paylaştı. Aşılamanın her yıl tekrarlandığını ifade eden Aksoy, “Biz yılda 6 milyon balık aşılıyoruz. Boylanıp 20 gram üzerine çıkan balıkları enjeksiyonla aşılıyoruz. 20 gramdan küçük olanlara da daldırma aşı yapıyoruz. Aşılamayı genelde yaz dönemine girerken yapıyoruz. Aşılama dönemini yavrunun büyüdüğü zamana göre ayarlıyoruz. Aşı sucul ortamda olabilecek hastalıklara karşı balığın koruyor. Aşılama süremiz balık adetine göre değişiyor. Günde yaklaşık olarak 13 bin balık aşılama kapasitemiz var. Aşılama 45 gün kadar sürebiliyor. Biz kendi markamızla ihracat yapıyoruz. Üretimin yüzde 80’i ihracata gidiyor. Kalan kısmı da Türkiye’de belirli bölgelere gidiyor” dedi.
Balıkların aşılama sürecini anlatan Aksoy, aşılamanın birkaç aşamayla gerçekleştiğini söyledi. Aşılama yapan personellerin tecrübeli olduğunu belirten Aksoy, “Bizim çalıştığımız aşıcılar 8-9 yıldır bu işi yapıyor. Bu yüzden eski çalışanlarla yapıyoruz. Vibliyo, yersinye, kok, ayromanas gibi bilinen balık hastalıklarının hepsi havzada mevcut olduğu için birçok hastalıktan dolayı ciddi ölümler yaşanıyor. Ölümleri azaltmak için aşı yapıyoruz. Aşı yerli bir aşıdır. Daha önceki yıllarda da kullandık. Üretici firmayla ortak çalışıyoruz. Yaklaşık olarak aşılamaya 10 gün önce başladık, 20 gün daha aşılama yapmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Aşıyı üreten firmanın sorumlusu Mehmet Ecer ise Birecik – Karkamış havzasında belirli bir aşılama dönemi olmadığını söyledi. Her dönem belli bir gramaja gelen balıklara aşı yapmak gerektiğini aktaran Ecer, “Aşı hastalıklara karşı gerekiyor. Balığı hastalıktan korumak için aşıdan başka bir yöntem yok. Su ısındıkça bakteriler ve diğer parazitler artıyor. Bunlara karşı alınabilecek en ciddi önlemde aşıdır. Milyonlardan daha fazla aşı yapılıyor. Karkamış bölgesinde 15-20 milyon civarında balık aşılanıyordur. Çok zahmetli bir iş ama kesin çözüm aşılamadır. Aşı olarak da yerli aşı kullanıyoruz. Aşılar Şanlıurfa’da üretiliyor. Üretim tesisi oradadır” diye konuştu.
Aşılamayı severek yaptığını dile getiren aşıcı Şerife Karaoğlan’da, “Balıkları tek tek elimize alıp yapıyoruz. Her yüz tane balık aşıladığımızda bir taş atıyoruz. Kafesin sayısı zaten bellidir. Şaşırmamak için bu yöntemi kullanıyoruz. Zahmetli bir iş ama sevdiğimiz için yorulmuyoruz. Sevmeyen insan yoruluyor. Sevince zahmetli gelmiyor. Bize aşıcı diyorlar” ifadelerine yer verdi.