TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ndeki Tarım ve Orman Bakanlığından yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara yönelik getirilen cezanın yürürlük tarihinin 1 Ocak 2022’ye ertelenmesine yönelik düzenlemeye ilişkin değerlendirmeler yapıldı.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, tütün mevzusunun, Adıyaman’ı ve bölgesini ilgilendirdiğini, yöresel gerçeklikleri de dikkate alarak çözüm geliştirmek gerektiğini söyledi.
Bu konudaki kanunun sürecine ilişkin bilgi veren Aydın, tütünde, 1969’lı yıllardan başlayan yasal düzenlemelerle, belli periyotlarla kısıtlamalar getirildiğini anlattı.
Gelinen aşamada tütünü asıl sınırlayanın 2001 yıllarında Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde TEKEL’in özelleştirme kapsam ve programına alınmasıyla olduğunu dile getiren Aydın, daha sonra aynı dönemde “Kemal Derviş yasaları”nın bulunduğu bir dönemde 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun’un Mecliste kabul edildiğini ifade etti.
Bu kanunun, “kıyılmış tütünü bulundurmak dahil, ikametgahında dahi yakalansa bir yıl ila üç yıl arasında hapis cezası” getirdiğini söyleyen Aydın, yaprak tütünle ilgili olarak da mevcut yasada ilk defa 200 kiloyla sınırlandırma getirildiğini kaydetti.
Aydın, şöyle devam etti:
“Geçmişte TEKEL’in özelleştirme kapsamına alınması, 4733 sayılı yasayla bir taraftan sözleşmeli üretimi yapılan yaprak tütünle ilgili üretim çok ciddi sınırlamalara maruz kaldı, akabinde kıyılmış tütünle ilgili olarak da bulundurmak dahi yasaktı. Biz ne yaptık? 2008’de buna bir düzenleme getirdik. 50 kilograma kadar nakil, taşıma, içme, bulundurma; bütün bunları koyduk ve 50 kilograma kadar serbest bıraktık. Akabinde 1 gram ve 1 ton tütün arasında cezalar bakımından fark yoktu; onu da düşürdük, kademelendirdik. Daha sonra baktık ki bu 50 kilogramın çok çok üstüne çıktı. Herkesin dikkatini çekiyor. Bu tütün nereden geliyor, nereye gidiyor, kim tarafından nasıl satılıyor? ‘Adıyaman tütünü’ dediler adına ama İran’dan, Gürcistan’dan kaçak tütünler geldi. Bu, dikkat çekti, buna yasal bir düzenleme getirmemiz gerekti. ‘Üreticiyi nasıl koruruz?’ ‘Üreticiyi kayıt altına alarak yasal zeminde bu işi nasıl yaparız?’ fikrinden hareketle 2017 yılında şimdi üzerinde tartıştığımız kanun getirildi.”
Tütün konusunda o yıllarda yaşanan gelişmeler üzerine pek çok toplantılar yapıldığını ve tütünün siyaset üstü bir zeminde ele alındığını dile getiren Aydın, bütün paydaşların ortak önerisi doğrultusunda üreticinin kendi kooperatifi üzerinden bunun kayıt altına alınmasının kararlaştırıldığını ve bu doğrultuda yasal düzenlemenin yapıldığını anlattı.
“Yasal zemin içinde hareket etmeyenlerle ilgili de caydırıcı bir ceza olsun ki kooperatifçiliği faal hale getirelim.” değerlendirmesinin de yapıldığını aktaran Aydın, yönetmeliğin de geç yayınlanmasıyla birlikte kooperatiflerinin kurulma sürecinin geciktiğini söyledi.
2017’de kabul edilen kanunda belirtilen sürelerin 3 kez uzatıldığını ifade eden Aydın, düzenlemeyle şimdi altı aylık bir ek sürenin daha getirildiğini belirtti.
Aydın, “Bundan sonraki süreçte de yine yapılabilecek bir şeyler varsa Meclis açıldığında tekrar ele alalım, çünkü 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi, acilen bunu altı ay uzatmalıyız.” dedi.
Tütün kooperatiflerini faaliyete sokmak için, yasal ve legal anlamda bu işi yapmak için kooperatifleri teşvik eden çok ciddi düzenlemeler yaptıklarına işaret eden Aydın, “Düzenlemeyle gram satışı dahi yasak olan tütünü, kıyılmış tütünü tamamen yasal ve legal ortama getiriyoruz. Çerçevesini çiziyoruz, üretici, rahat bir şekilde üretecek.” diye konuştu.
Tütündeki söz konusu yasağın “geçmiş zihniyet” tarafından getirildiğini vurgulayan Aydın, “Artık yasak kalkıyor. İstediğin kadar tütün üreteceksin, istediğin kadar tütünü bu çerçevede satacaksın. Yapmaya çalıştığımız, tütünü yasal bir zemine getirmek, tamamen serbest hale getirmek.” dedi.
AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, 2017’deki kanundan sonra kooperatifler kurulduğunu, Tarım ve Orman Bakanlığının izniyle tütünün iç ve dış ticareti; sarmalık, kıyılmış tütün üretim ve ticaretinin yapılabilmesine imkan getirildiğini söyledi.
Yetki belgesi almadan bunun ticaretini yapanlara ilişkin de üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü aktaran Yegin, “Kooperatifler üzerinden yapılırsa serbestti ancak izinsiz, belgesiz yapılırsa cezası bu şekilde düzenlenmişti. Şimdi hapis cezasını yıl sonuna kadar ertelemeyi teklifimizde sunuyoruz. Bu sayede kooperatiflere de bu süre içerisinde tesisleşme yolunda eksiklikleri tamamlayabilme imkanı getirmiş olacağız.” diye konuştu.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, tütünün bölge insanı tarafından büyük bir emek verilerek üretildiğini, özellikle Adıyaman, Çelikhan yöresinde 200-300 metrekarelik kayalıkların üzerine seki yapılarak tütün yetiştirildiğini anlattı.
Ağbaba, “Eğer bu yasa çıkarsa, altı ay sonra bu insanların tekrar açlıkla, ölümle karşıya karşıya kalmasına yol açacak.” dedi.
Geçen hafta Adıyaman, Kahta, Çelikhan, Doğanşehir’de insanların ayağa kalktığını, bu yasanın kendilerini yokluğa, açlığa mahkum edeceğini ifade ettiklerini söyleyen Ağbaba, bu teklifi verenlerin o insanları dinlemesini istedi.
Ağbaba, “Adıyaman’daki tütün üreticileri ‘Biz kayıt altına alınalım, makul vergi verelim ama biz Philip Morris’le rekabet edemeyiz.’ diyorlar. Yani şurada Philip Morris’le Abuzer dayının rekabeti gibi bir şey ortaya çıkıyor ki burada Abuzer dayının ayakta kalması mümkün değil.” ifadesini kullandı.
Teklifin tütünle ilgili bu maddesi, uzun tartışmaların ardından kabul edildi. Kabul edilen maddeye göre, Tarım ve Orman Bakanlığından yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara yönelik getirilen cezanın yürürlük tarihi 1 Ocak 2022 olacak.