Davutoğlu: ” Kış sert geçti ama mutfaklarda ki kara kış çok daha sert! “
Çalıştaya, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkan Yardımcısı İsmail Yücel, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tonguç, DEVA Partisi Sivil Toplum ve Halka İlişkiler Başkanı Hamza Aydoğdu da katıldı.
Konuşmasına;”açık alınları, bereketli elleri ve kocaman yürekleriyle sokaklarımızda helal rızkın çabasını sürdüren değerli sokak emekçileri, işportacıları, kâğıt toplayıcıları…” şeklinde hitap ederek başlayan Davutoğlu, “Sokak emekçileri, bu onurlu insanlar anormallik mi? Tasfiye edilmesi gereken bir marjinal grup mu? Yoksa yolsuzluk çarkları içerisinde bir gecede milyarder olanların olduğu bu dünyada helal rızık kazanmak için tüm gün çalışan onurlu insanların faaliyet alanı mı” dedi.
Davutoğlu ayrıca konuşması sonrasında kendisine hediye edilen kalpağı ve yörük şalını da (poşi) taktı.
Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar başlıklar şu şekilde:
Zorlu bir Ramazan’a giriyoruz. Halkımız ilk kez bu kadar derin bir şekilde iftar sofrası, sahur sofrası hazırlama telaşı içinde. Çok zor günler yaşandı, geçmişte ülkemizde. Ama bu kadar yoğun ve geçim sıkıntısıyla halkımızın büyük bir bunalıma sürüklendiği bir kara kışı az gördük. Kış sert geçti ama mutfaklardaki kara kış çok daha sert geçti.
Siyaset eğer halkın içinden ve halka birlikte yapılırsa anlamlı ve onurlu bir meşgaledir. Ama siyaset güç devşirme, güç biriktirme ve çıkar oluşturma çabası olarak yürütülürse işte o siyaset kirli bir siyaset haline dönüşür.
Biz Gelecek Partisi olarak emeğin her türlüsüne, helal rızkın her çeşidine saygı ile bakıyoruz… Onların emekleri bir onur mücadelesidir. Bir anormallikle karşı karşıya değiliz. Tasfiye edilmesi gereken bir grupla da karşı karşıya değiliz… Hayatımızın her yerinde olan her zaman beraber olduğumuz bazen bizim de içinde olduğumuz bir topluluk adına konuşuyoruz… Sokak emekçileri tasfiye edilmesi gereken değil saygı duyulması gereken ve bütün sosyal haklara kavuşması gereken bir topluluktur.’’
Davutoğlu sözlerine ‘’öyle bir yoksulluk yaşanıyor ki bu ülkede, iktidardakiler lüks alanlarında bunları fark etmeseler bile bu yoksulluk Türkiye için sadece bir ekonomik kriz değil bir sosyal gerilim potansiyeli taşıyor” diyerek son verdi.