Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Şanlıurfa İl Başkanlığı 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında bir mesaj yayımlayarak engelli bireyler için toplumun göstermesi gereken hassasiyetlere vurgu yapılarak şunlar kaydedildi.
“Engelli, fiziken veya zihnen ilahi mesajın ifadesiyle tam ve en güzel şekilde yaratılmış olanların, yine ilahi amaçlarla bu şekilde yaratılmamış olan insanlara, onlara danışmadan verdikleri isimdir. Ancak zihinsel veya bedensel eksikliği kendi tercihi olmayan insanlara bu tanımı uygun gören neredeyse tüm dünya, acaba zihinsel veya fiziksel bir bütünlüğe sahip iken en azından bunların bir kısmından mahrum olanların dünyasını anlamaya çalışmayı reddetmeyi neden bir engel olarak tanımlamamaktadır.
Bu zihniyet hem kişisel anlamda hem de yönetişim anlamında yanlıştır. Göremeyen bir insanın yolun karşısına geçmesine yardımcı olmak yerine, başını sosyal medyadan kaldırmadan karşıya geçen bir fert ne kadar sorumlu ise oraya bir sesli uyarı sistemi koymayan, yönetim de aynı şekilde sorumludur. Bu örnekler maalesef çok fazla çoğaltılabilir. Engelli park yerini şahsına ayrılmış rahatlığı ile kullanabilmek ile bazı yerlere hiç engelli park yeri yapmamak, sadece engelliler için konulmuş üst geçit asansörlerine doluşup tekerlekli sandalyede olan birini dışarıda bırakmak ile o asansörü hiç yapmamak, kaldırımda yol almaya çalışan bir engelli insana yardımcı olmamakla o kaldırımlara tekerlekli sandalye girişi koymamak, aynı sorumluluğu gerektirir. Bu sorumsuzlukta idarenin hizmet ve hak kusuru olduğunun da bilinmesi gerekir. Sadece sosyal yardımlarla bu kusur örtülemez. Bu vatandaşlarımızın bizlerden beklentisi sosyal yardımlar değil, sosyal yaşam hakkıdır.
Bu örnekler bağlamında şu soru maalesef haklılık kazanmaktadır. Bu insanların hayatındaki engel yaratılışlarının mı yoksa bizlerin onlara bu hayatta verdiği yerin ve onlara olan bakışımızın sonucu mudur?
İşte DEVA Partisi bu konuda geliştireceği ezber bozan politikalarla, ülkemizde Avrupa’nın en büyük adliyesini yapıp engelli merdiveni koymayı unutacak kadar toplumun bu kesimini dikkate almaktan uzak bir zihniyetin sona ermesini hedeflemektedir. Çünkü bizler bilmekteyiz ki; tek engel empati yoksunluğudur. Bu empatiyi fert ve ülke olarak kazandığımızda belki engelli tanımına dahi gerek kalmayacak, Engelli vatandaşlarımız bizlerin gözlerinde acıyan değil onların hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan bakışlar gördüğünde, hayatını zorlaştıran engeli adeta unutturan bir saygı hissettiğinde hayat, engeli olan ve olmayan tüm insanlarımız için daha anlamlı ve daha yaşanılır bir hal alacaktır.
Bu nedenle sadece engelliler gününde değil, onların yaşamını kolaylaştıracak her gün olduğunu hatırlamalı ve hatırlatmalıyız. Engelli bireylerin toplum içinde engelsiz birey olacakları güzel günler temennisi ile bu vatandaşlarımızı önemsediğimizi ve önemseyeceğimizi belirtmek istiyoruz” denildi.