Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Batıda ailenin çöküşü, kadının metalaştırılıp bu kutlu vazifeden uzaklaştırılması ile başlamıştır. Aynı oyunu bizim de üzerimizde oynamaya çalışıyorlar. Televizyonuyla, filmiyle, dizisiyle, müziğiyle, internetiyle ve daha nice mecralarıyla ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekiliyor” dedi.
AK Parti Adana, Hakkari, İstanbul, Manisa, Malatya Şanlıurfa ve Tokat İl Kadın Kolları 6. Olağan Kongrelerine canlı bağlantı ile katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, batıda ailenin çöküşünün kadının metalaştırılmasıyla başladığını belirterek aile yapısına dikkat çekti. Bu kongrelerle birlikte İl kadın Kolları Kongrelerinin sona erdiğini, Kadın Kolları 6. Olağan Kongresi’nin ise 8 Mart’ta gerçekleştirileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasi hayatımızın başladığı günden bugüne kadar yürüttüğümüz mücadelede kadınlarımız bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Toplumun yarısını oluşturan kadınları görmezden gelen hiçbir hareketin başarı şansı olmadığına inandığımız için hep kadınlarımızla birlikte yol yürüdük. Her mücadeleye birlikte girdik, her saldırının üstesinden birlikte geldik, her zaferi birlikte kazandık, her eseri birlikte inşa ettik. Türkiye’nin tüm kazanımlarında sizlerin de emeği, katkısı, alın teri, imzası vardır” diye konuştu.
Türkiye’de kadınların siyasette gerçek anlamda ve yaygın şekilde söz sahibi olmalarının, etkinlik kazanmalarının, her kademede görev üstlenmelerinin bu mücadele sürecinde gerçekleştiğini kaydeden Erdoğan, “Bugün AK Parti Kadın Kolları, 5 milyon 300 bini aşan üye sayısı ile ülkemizde diğer tüm siyasi partilerin üye sayılarının toplamına yakın bir güce sahiptir. Birileri sadece kadının adını kullanılır, bedenini istismar eder, ruhunu yaralarken biz her alanda kadınlarımızı hak ettikleri yerlere getirmenin gayreti içinde olduk. Hatırlayınız, ülkemizde yıllarca köhne bin zihniyet çağdaşlık kisvesi adı altında başörtülü diye kızlarımızı okula sokmadı, kamuda istihdam edilmelerini engelledi, özel sektörde horladı, hatta sokakta küçümsedi. Biz işte bu zihniyeti yıkarak kadınlarımızın hayatında yepyeni bir dönemin başlamasını sağladık. Kadınlarımız eğitimde fırsat eşitliğine hakiki anlamda bizim dönemimizde kavuştu. Kadınlarımız Mecliste en yüksek temsil oranına yine bu dönemde erişti. Halen Türkiye Büyük Millet Meclisimizdeki AK Parti grubunda 54 kadın milletvekilimiz yer alıyor. Kabinede 2 kadın bakanımız görev yapıyor. Kadınlarımız bürokraside yönetici pozisyonları da dahil olmak üzere en yüksek istihdam oranını yine bizim dönemimizde ulaştı. Öğretmenlerin yüzde 60’ı, üniversitelerdeki akademik kadroların ve yargı mensuplarının yarıya yakını, kamudaki toplam istihdamın yüzde 40’ı kadınlardan teşekkül ediyor. Kadınlarımız iş hayatında girişimcilikten sanayiciliğe, hizmet sektöründen ihracatçılığa kadar her alanda bu dönemde etkinlik kazandı. Kadınların işgücüne katılımı yüzde 31’i geride bıraktı. Kayıt dışı çalışan kadınlarımızın sayısının yarı yarıya azalmasını temin ederek hak kayıplarını önledik. Türkiye’nin en büyük kadın örgütlenmesine sahip partisi olarak kadınlarımızın nerede, nasıl bir sıkıntısı veya talebi varsa hepsine de kulak verdik çözümü için çalıştık” şeklinde konuştu.
“Anne olarak başımızın tacı, kardeş olarak canımızdan bir parça, eş olarak hayat arkadaşımız, evlat olarak gözümüzün nuru olarak gördüğümüz kadınlarımız için çalışmaya bundan sonra da devam edeceğiz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, isim vermeden CHP’yi şu sözlerle eleştirdi:
“Kendi partilerindeki, belediyelerinde, çevrelerindeki kadınlara yönelik taciz, tecavüz, baskı, tehdit, şiddet olaylarını görmezden gelenlerin istismar siyasetinin sonu gelmiştir. Artık mızrak çuvala sığmıyor, bu rezilliklerin de üstü örtülemiyor. Bu durum bizim sorumluluğumuzu da artırıyor. Ülkemizde ulaşmadık tek bir hanım kardeşimizi bırakmayacağız. Gönlünü kazanmadığımız, desteğini almadığımız tek bir hanım kardeşimizi de bırakmayacağız. Hep söylediğim gibi, kale içeriden fethedilir. Biz kadınlarımıza kendimizi en doğru şekilde anlatır, onların gönlünü kazanırsak diğer aile fertlerini zaten kendiliğinden saflarımıza çekmiş oluruz. Şimdi önümüzde 2023 seçimleri var. Türkiye için hayati öneme sahip bir dönüm noktası olan 2023’ü sadece biz değil, karşımızdakileri de sabırsızlıkla bekliyor. Geçtiğimiz 18 yılda demokrasiden ekonomiye her alanda ülkemizin elde ettiği kazanımları koruyabilmemizin yolu 2023’te milletimizin desteğini bir kez daha alabilmekten geçiyor. Aynı şekilde büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası tamamlayarak, evlatlarımıza 2053 vizyonlarını gerçekleştirebilecekleri bir ülke bırakmanın yolu da buradan geçiyor” açıklamasında bulundu.
AK Parti’nin bugüne kadar girdiği 15 genel seçimde, mahalli seçimde, halk oylamasında, Cumhurbaşkanlığı seçiminde hep birinci parti olduğunu, 2023’te çok daha büyük bir zafere imza atacaklarını kaydeden Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki seçimlerde sandıkları evvela sizlere emanet edeceğiz. Kadın Kollarımız seçimlerde kurulacak 271 bine yakın sandık için 813 bine yakın kadın sandık kurulu üyesi görevlendirme sözü verdi. Sandık kadınlarımız sahip çıktığında orada hiçbir eksiklik veya yanlışlık olmayacağına inanıyorum. Sandık kurulunda vazife üstlenecek hanım kardeşlerimizi de şimdiden belirlemeliyiz. Bu arkadaşlarımız seçim gününe kadar sorumluluk bölgelerindeki tüm hanımları tek tek ziyaret ederek işi bitirmelidir. Bu vesileyle salgın dönemindeki faaliyetlerinizle, kongre sürecindeki gayretlerinizle AK Parti Kadın Kollarının aynı zamanda bir hayat okulu olduğunu gösterdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum” dedi.
AK Parti hükümetleri döneminde kadınlara yönelik hizmetlerin odağında hep ailenin yer aldığının altını çizen Erdoğan, “Erkek ailenin direği ise kadın da temelidir. Kadının sarıp sarmaladığı veya sarmalamadığı, şefkati veya dirayeti ile kucaklamadığı bir ailenin dağılıp gitmesi kaçınılmazdır. Batıda ailenin çöküşü, kadının metalaştırılıp bu kutlu vazifeden uzaklaştırılması ile başlamıştır. Aynı oyunu bizim de üzerimizde oynamaya çalışıyorlar. Televizyonuyla, filmiyle, dizisiyle, müziğiyle, internetiyle ve daha nice mecralarıyla ailemize yönelik çok büyük operasyonlar çekiliyor. Biz, kadınlarımızı siyasetle ve sivil toplum faaliyetleri ile meşgul olurken aile içindeki görevlerini yürütebileceğine yürekten inanıyoruz. Biz, kadınlarımızın iş hayatında yükselirken de ailelerine sahip çıkmayı sürdürebileceklerine yürekten inanıyoruz. Ama bazıları sanki bunların birbirinin alternatifi gibi, biri olduğunda diğeri ortadan kalkacakmış gibi göstermenin gayreti içindedir. Tabii bunlar Türk kadınını tanımıyor. Tabii bunlar ülkemizdeki hanımların irfanını, kabiliyetini, azmini, gücünü bilmiyor. İnşallah önümüzdeki dönemde eğitim ve kültür ile birlikte aileyi de önceliklerimizin en başına yerleştirerek bu hakikatleri cümle aleme göstereceğiz. Biliyorsunuz şahitliğini yaptığımız her nikahta gençlerimize en az 3 çocuk, mümkünse daha fazla çocuk tavsiyesinde bulunuyoruz. Bazıları bunu cehaletleri ile karşılarken, bazıları da bilinçli bir şekilde mesajımızın içini boşaltmaya çalışıyor. Halbuki, işte geçtiğimiz günlerde 2020 nüfus istatistiklerimiz yayınlandı. Ülkemizin nüfusu 84 milyona dayanmakla birlikte nüfus artış hızımızın neredeyse yarı yarıya düştüğünü gördük. Bu gidişle çok da uzak olmayan bir dönemde nüfusumuz azalmaya dahi başlayabilir. Avrupa ülkeleri bu tehditle uzunca bir süredir karşı karşıya. Türkiye’nin aynı akıbete duçar olmasına izin vermeyeceğiz. Bu iş öyle teşvikle, parayla, pulla filan da olmaz. Nüfus avantajımızı sürdürmenin yolu aileye sahip çıkmaktan geçiyor. Ne diyor Fethi Marşı’nda Arif Nihat Asya, ‘Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın. Kızım sen de Fatihler doğuracak yaştasın. Delikanlım işaret aldığın gün atandan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan.’ Evet Fatihler doğuracak, Fatihler yetiştirecek, Fatihlere ikamet gösterecek kızlarımızla, kadınlarımızla, annelerimizle birlikte aydınlık geleceğimize doğru yürüyeceğiz. Eskiler, ‘yitik kaybedildiği yerde aranır’ derler. Biz de milli ve manevi hasretlerimize yönelik saldırıları ilk başladığı yerde, yani ailede boşa çıkartarak binlerce yıldır bizi ayakta tutan değerlerimize yeniden sıkı sıkıya sarılacağız” diye konuştu.