Sivas’ta asırlardır devam eden geleneği sürdüren vatandaşlar, kuma gömerek 3 ila 6 ay arasında beklettikleri ‘küp peynirini’ üç yıl boyunca tüketebiliyor.
Sivas merkeze bağlı Güney köyünde yaşayan vatandaşlar, asırlardır devam eden kuma peynir gömme geleneğini devam ettiriyor. Köylüler, yaz aylarında kendi ineklerinden ürettikleri sütleri peynir haline getirerek bidonlara dolduruyor. Bidonlara doldurulan peynirleri evlerin mahzen kısmında kuma gömen vatandaşlar, peynirleri 3 ila 6 ay arasında olgunlaşmaya bırakıyor. Kış aylarına kadar kumda bekleyen küp peynirleri, vatandaşlar tarafından üç yıl boyunca bozulmadan tüketilebiliyor. Köy dışından vatandaşların talep gösterdiği küp peynirinin satışını da yapan kadınlar, siparişleri 3 ay önceden alıyor. Kadınlar tarafından doğal olarak üretilen küp peyniri, 30 ile 40 lira arasında vatandaşların alımına sunuluyor.
Siparişler 3 ay önceden alınıyor, 3 yıl boyunca tüketilebiliyor
Küp peyniri siparişlerini 3 ay önceden aldıklarını belirten Necmiye Yazıcı, peynirin üç yıla kadar tüketilebileceğini söyledi. Yazıcı, “Burada kışa hazırlık olarak peynir yapıyoruz. Kuma, kışa daha dayanıklı olması ve daha uzun olması ömürlü olması için gömüyoruz. Suyunu çektikten sonra çabuk bozulmasın diye. Genellikle kum içerisine gömüyoruz, kum serin olduğu için bozmuyor. Küle gömüyoruz, hava almıyor ve bozulmuyor. Üç ay ile 6 ay arasında olgunlaşma süreci var. Olgunlaştıktan sonra 2 ile 3 yıl arasında ömrü oluyor.
Bozulmadan rahatça durabiliyor. Kaymakla yağı karıştırdığımız zaman yağlı peynir gibi oluyor, baya iştah açıcı. Küp peyniri köyümüzde ismi kuru peynir olarak geçiyor. Köyümüzde çokça tüketiliyor. Fazla peynirleri satıyoruz. Fiyatı 30 ile 40 lira arasında değişiyor, yağlı yaptıklarımız daha pahalı. Hediyelik yapıyoruz, bekliyoruz kıştan yaza kadar yiyoruz. İki, üç sene ömrü oluyor. Satın almak isteyenlerden 2- 3 ay önceden sipariş alıyoruz. Bunlar, sipariş bayramdan sonra göndereceğim. Kendi otlattığımız hayvanlardan topladığımız sütle yaptığımız için organik ben de küle gömdüm” dedi.
