CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, haftalık düzenlenen CHP Grup Toplantısı’nda Şanlıurfalı çiftçilerin elektrik sıkıntısını gündeme getirdi.
Şanlıurfalı çiftçilerin perişan vaziyette olduğunu kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, “Mardin ve Şanlıurfa’da çiftçilerin durumu çok parlak değil. Arkadaşlarımız gittiler, çiftçilerle görüştüler, dertlerini dinlediler. Son 2 yılda tarımsal sulamada kullanılan elektriğin bedeli %108 arttı, son iki yılda bu fiyatı dayıyorlar, bunun üzerinden ödeyeceksin diyorlar. Mardin’de onlarca köyün elektriği 14 Mayıs’tan bu yana kesik, elektrik borçlarını ödemedikleri için şalterler indirilmiş ve elektrikler kesilmiş. Aynı şekilde Şanlıurfa’da da çiftçiler perişan vaziyette, onlarda hak arıyorlar” dedi.
CHP’li belediyelerin vatandaşların sorunlarına çözüm ürettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Şanlıurfalılara seslendi: “Orada bizim belediyemiz olsaydı bu soruna çözüm bulurdu. Kabahat kimde? Oturup Şanlıurfalıların düşünmesi lazım. İstanbullu rahat ediyor, Ankaralı rahat ediyor, Adanalı rahat ediyor, nerede bir belediyemiz varsa nerede bir sorun varsa gidiyorlar, ilgileniyorlar ve sorunu çözüyorlar. E Şanlıurfa’da kim var, Şanlıurfa ne yaptı; bütün oyları aldı, yıllardır Ak Parti’ye veriyor” diyerek devam etti.
Hükümetin her fırsatta ithalata dayalı tarım politikası uyguladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Niye elektriği kesiyor? Üretsen de üretmesen de hiçbir önemi yok diyor, dışarıdan daha ucuza alıyorum diyor. İki, e zaten sen bana oy veriyorsun diyor, ağzındaki lokmayı da alsam sen bana oy vereceksin diyor, ne bağırıp duruyorsun diyor. Diyor mu? Evet diyor, kim diyor? Saray sosyetesi diyor, sosyete damat diyor. Onların hanımlarının elindeki çantanın değerini biliyor musun Urfalı kardeşim? 50 bin dolar. Senin 10 yıllık elektrik masrafını karşılıyor o bir çanta. Sen tarlanın değerini vermiyorsun, ürünün değerini vermiyorsun, alın terinin değerini vermiyorsun, gidiyorsun 50 bin dolarlık çantaya oy veriyorsun. Sonra da ağlaşıyorsun; vay efendim ne oldu diye. Ağlaşma kardeşim, niye ağlaşıyorsun, çözümü var; sandık önüne gelecek, gene gelip seni kandıracaklar, ‘meraklanma diyecekler, elektrik fiyatını düşüreceğiz’ diyecekler, seni kandıracaklar. Bu sefer sen kanma artık, de ki; ‘kusura bakma kardeşim, 18 yıldır sana oy veriyorum, 18 yıldır anamızı ağlattın, oy vermiyorum’ diyeceksin, bu kadar basit” diyerek sözlerini noktaladı.