Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yargıda korku duvarlarının 15 Temmuz’da yıkıldığını söyledi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yargıda korku duvarlarının 15 Temmuz’da yıkıldığını belirterek, “15 Temmuz’a yargının verdiği tarihi cevabın iki yönü bulunmaktadır. Birincisi, darbe yargılamalarıdır. Yargının darbeye karşı diğer bir cevabı da kendi içindeki hainlerden arınma sürecidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Gül, Ankara Hakimevi’nde düzenlenen Demokrasi ve Milli Birlik Günü programında yaptığı konuşmada, 100 yıl önce sınırları masa başında çizenlerin, demokrasi ve insan haklarını kendi ajandalarının araçsal bir sopası olarak kullananların yeni oyun kurma amacının 15 Temmuz’da bozulduğunu belirtti.
PKK, DEAŞ, FETÖ gibi kullanışlı aparatların sonuca ulaşacağını sananların, lideriyle bütünleşmiş millet iradesiyle karşılaştığını vurgulayan Gül, “Onların bir planı var idiyse, milletin de bir sevdası vardı. Onların bir tuzağı var idiyse, Allah’ın da bir tuzağı vardı. Allah tuzağı, tuzak kuranların başına geçirmeye muktedirdir.” dedi.
Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletten başka hiçbir güce yaslanmayan kararlı siyasetiyle bir hasrete daha son verildiğine işaret ederek, “Ayasofya’mızı vuslata erdirdik. Bütün bunlar bizim için ne kadar anlamlıysa, önemli ve değerliyse 15 Temmuz’un failleri için de o kadar büyük bir hayal kırıklığıdır. Bunun farkındayız ve bundan dolayı da ayrıca mutluyuz. Çünkü bizi yalnızca milletimizin hayalleri, milletimizin beklentileri ilgilendiriyor.” diye konuştu.
Darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren yargı mensuplarının hızla harekete geçtiğini ve darbeciler hakkında gözaltı kararları verdiğini hatırlatan Gül, “Bütün yüksek yargı organlarının temsilcileri de darbe girişimini kınamış ve darbenin gayrimeşru olduğunu belirtmişlerdir. O uzun gecede adliyelerin ışıkları, adına karar verdikleri millet için sabahlara kadar yanmıştır.” ifadelerini kullandı.
Gül, ilk saatlerden itibaren darbecilerden hesap sorulduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla yargıda korku duvarlarının yıkıldığı tarih de 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz’a yargının verdiği tarihi cevabın iki yönü bulunmaktadır. Birincisi, darbe yargılamalarıdır. Yargı, 289 darbe davasından, 275’inin ilk derece yargılamalarını sonuçlandırmış, bugüne kadar 2 bin 332’si müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 4 bin130 sanığa hak ettikleri cezayı vermiştir. Yargının darbeye karşı diğer bir cevabı da kendi içindeki hainlerden arınma sürecidir. HSK, her türlü iddiayı büyük bir titizlik ve ciddiyetle inceleyerek, bu mücadelesini sürdürmektedir.”
Hukukun ve vicdanın sesinden başka seslere kulak kabartanların, örgütünden ve sözde abilerinden istikamet alanların Türk yargısının içinde asla yeri olmayacağının altını çizen Gül, “Bu kararlı mücadele içeride ve dışarıda birilerini rahatsız etse de FETÖ terör örgütünün her unsurunu yargı önüne çıkarıp hesap sormak, şehitlerimize, gazilerimize ve aziz milletimize karşı en büyük sorumluluğumuzdur. HSK’nın, cumhuriyet savcılarımızın, hakimlerin tek pusulası, bu mücadelede adalet, Anayasa ve kanunlardır.” değerlendirmesinde bulundu.
