CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN, BURSA’DA 2 YIL SONRA TAMAMLANDIĞINDA 5 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK, 22 MİLYAR LİRA BÜTÇE İLE TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİNİN ÜRETİLECEĞİ TOGG MÜHENDİSLİK, TASARIM VE ÜRETİM TESİSLERİ İNŞAATININ TEMEL ATMA TÖRENİNE KATILDI.
Bursa’nın Gemlik ilçesine Türkiye’nin yerli otomobilinin üretileceği fabrikanın temelini atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Devrim arabasını müzeye mahkum edenler, devrin otomobilinin bu yollarda kullanılmasına mani olamayacaklardır” dedi.
Erdoğan, Avrupa’nın elektrikli ilk SUV aracı olarak Bursa’dan dünyaya açılacak olan TOGG’un elektrik bataryalarında kullanılan lityumun da ETİ Maden tarafından bor atıklarının lityuma çevrilerek üretileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’da 2 yıl sonra tamamlandığında 5 bin kişiye istihdam sağlayacak, 22 milyar lira bütçe ile Türkiye’nin otomobilinin üretileceği TOGG Mühendislik, Tasarım ve Üretim Tesisleri inşaatının temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın birçok yerinde ses getirdi. Milletimiz on yıllardır hasretini çektiği bu projede büyük teveccüh gösterdi. Meyve veren ağaç taşlanır. Altmış yıl sonra da olsa insanımız için nasıl ümit olmuşsa, bazı çevrelerin kabusu oldu. Ülkemizin güçlenmesinden, öz güveninin artmasından rahatsızlık duyanlar yoğun karalama kampanyası başlattı. Hayatlarında ülke ve millet hayrına bir tek çivi dahi çakmamış olanlar, koro halinde iftira atma yarışına koyuldular. 83 milyonun sevincine ortak olmak yerine, komik gerekçelerle projede açık aramaya çıktılar. Otomobilin kaputu da, farı da var manşetleriyle aslında kendi seviyelerini, kendi cahilliklerini, aşağılık komplekslerini ortaya koydular. Bütün çabalarına rağmen, hamd olsun projede hiçbir kusur bulamadılar” dedi.
Projeye karşı iftira kampanyası başlatanlara çatan Erdoğan, “Dalga geçmek niyetiyle attıkları manşetlerin hepsi döndü, dolaştı, atanların eline, yüzüne bulaştı. 83 milyonun tamamı, genci yaşlısıyla milletimizin her ferdi, ülkemizin gücünü temsil eden bu projeyi sahiplendi. Yıllardır içerden ve dışarıdan sabotajlara maruz kalmış bir hayâlin gerçekleşmesi karşısında milyonlarca yürek yeniden heyecana kapıldı. Biz de milletimizin bu beklentilerini boşa çıkarmamak için koronaya rağmen gece gündüz çalıştık. Bütün dünyanın yatırımları durdurduğu veya askıya aldığı bir dönemde, Türkiye olarak sağlıktan ulaşıma, enerji ve çevreye kadar her alanda projelerimize hız verdik. salgın döneminde hizmete aldığımız projeler, sulama tesisleri, millet bahçeleri, hizmet yarışımızın yeni nişaneleri olarak ülkemizin dört yanında yükseldi. Bugün hep birlikte temelini attığımız Türkiye’nin otomobili fabrikası işte bu yatırım zincirimizin altın halkasıdır. Bugün burada, sadece yeni bir yatırıma başlamanın sevincini değil, salgına rağmen devasa bir projeyi hayata geçirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Otomobili tanıttığımızda, bunlar nerede üretilecek diye soranlara, daha tasarım aşamasında projesi söndürmeye çalışanlara en güzel cevabı veriyoruz. Bugün inşaatına başlayacağımız sadece bir fabrika değildir. Burası, insanların zihnindeki fabrika algısını kökten değiştirecek, içinde farklı tesislerin olduğu devasa bir üretim kompleksidir. Milli otomobillerimizin üretim öncesinden üretim sonrasına kadar bütün süreçlerini buradan idare edeceğiz. Yani üretilecek bütün otomobillerin AR-GE ve tasarımı buradan yapılacak. Seri üretime yine burada geçilecek. Test ve müşteri deneyim parkıyla fabrikamız halkımıza doğrudan hizmet verecek. Çocuklar ve gençler yeni teknolojilerle burada tanışacak. Çevre hassasiyetimizi de en üst seviyede tutuyoruz. Üretim ve fabrika inşaatında çevre dostu teknolojilerle bu alanda çıtayı daha da yükseğe taşıyoruz. Büyük, güçlü ve yenilikçi ülke vizyonumuzun sembollerinden biri olacak bu eserin genç kuşaklara ilham aşılayacağına inanıyoruz. Şimdiye kadar emeği geçenleri ve geçecek olanları da şimdiden tebrik ediyorum” diye konuştu.
Dünyada bütün başarıların arkasında azim, cesaret ve mücadele olduğunun altını çizen Erdoğan, “Unutmayalım, başarıya giden yol çoğu zaman engellerle, mayınlarla, sabotajlarla, hatta ihanetlerle dolu. Türkiye’nin bir asra yaklaşan kalkınma mücadelesinde bunların hepsi fazlasıyla yaşanmıştır. Ülkemizin bilhassa ekonomide, üretimde, sanayide, finansta, dış politika ve güvenlikte bağımsızlığını sağlamaya dönük bütün hamleleri, gizli bir elin müdahalesiyle hep engellenmiştir. Nuri Demirağ’ın uçak fabrikası, Nuri Killigil’in modern silah ve cephane fabrikası, merhum Erbakan Hocamızın Gümüş Motor projesi birileri tarafından hep sabote edilmiştir” dedi.
“Türkiye şeftali yerine motor üretmeye kalkınca bunlar ayağa kalkıyor”
Otomobil sanayiinde ülkemizin önünde yeni bir yol açacak Devrim otomobili teşebbüsünün de son derece basit sebeplerle rafa kaldırıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Rahmetli Erbakan Hocamızın ifadesiyle Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmek istemesi daima birilerini endişelendirmiştir. Tasarlayan, geliştiren, üreten ve ürettiğini dünyaya ihraç eden ülke idealimiz maalesef bir türlü gerçeğe dönüşmemiştir. Başaramayız, üretemeyiz, üretsek de satamayız diyen korku lobisi Türkiye’yi dışa bağımlı kılmak için her seferinde harekete geçmiştir. Bilhassa Devrim otomobilin hepimizin bildiği hazin hikayesi, mali ve yerli üretim hamlelerimizin serencamını bize bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Daha düşünce aşamasında engellenmeye çalışılan bu projenin he safhası ayrı bir utanç ve ibret kaynağıdır. Bu otomobilin fizibilitesinin tartışıldığı 1961 tarihli otomobil sanayi kongresinden çarpışı bir anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum. Maksadı, Türkiye’de otomobil yapılamaz düşüncesini çürüterek, yerli imkanlarla ilk otomobili üretmek olan kongreye pek çok mühendis ve akademisyen katılır. Yüksek mühendis Şükrü Er. karşılaştığı zorlukları adeta feryat edercesine şu şekilde anlatıyor: (Tartışmanın bir tarafından yaparız diyen müteşebbisler, diğer tarafından yapamazsınız diyen birkaç ithalatçı ve politikacı yer almıştı. Birinciler bilgiye, üniversiteye sığınırlar, ikinciler paraya sığınıyorlar, Hilton’da değişik gruplarla basın toplantısı yapıyordu. İthalatçılar telaş içinde. Yılda bir milyar liralık satış mevzu bahis. Propaganda için her türlü masrafı göze alıyorlar. Belli başlı gazeteler, ithalatçıların organı halinde konuya karşı amansız bir savaş açtılar). Şükrü Er’in dediği gibi Devrim arabaları en başından öksüz kalmıştı, basın, bürokrasi ve siyasette uzantıları olan basit gerekçelerle devre dışı bırakılmıştı”.
“60 yıl önce de kalemşorlarıyla böyle saldırdılar”
Türkiye’nin yeni otomobilini tanıttıklarında kendilerini eleştiren gazetelerin, 60 yıl önce de kalemşorlarıyla Devrim arabalarına aynen bu şekilde saldırdıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu iftira furyasının o zamanlar başını çekenler, tıpkı bugün olduğu gibi yine CHP medyası olmuştu. O dönemin CHP zihniyetindeki gazetelerini açıp baktığımızda, yerli otomobil fabrikası konusu boş lakırdıdır. Böyle diyorlar. Daha vida, kablo üretemiyoruz. Memleketimizde bir otomobil fabrikası kesinlikle kurulamaz diyen CHP’li yazarları görüyoruz. Milli kaynakların otomobil sanayiine yönlendirilmesi, kaynakların israfından başka bir mânâ ifade etmez diyen CHP’li siyasetçileri görüyoruz. Bunlar gibi daha birçok yazı, makale ve manşet birer utanç vesikası olarak arşivlerimizde halen durmaktadır” dedi.
“İnci çıkarmak için vurgun yemeye hazırız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Denizin dibinden inci çıkarmak isteyen vurgun yemeyi göze almalıdır. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda biz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız. Son 18 yılda neleri başardıysak. Sabotajlara, engelleme girişimlerine rağmen başardık. Attığımız her adımda paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin, krizden ve kaostan beslenen asalakların direnişiyle karşılaştık. Sadece vesayet odaklarıyla, bürokratik oligarşiyle, idare-i maslahatçı zihniyetle değil, aynı zamanda Türkiye’nin başına 80 senedir musallat olan istemezükçü lobiyle de mücadele ettik. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil gibi vatan, millet aşıklarının projelerini sabote etmeye çalışanlar, bizim projelerimizi de sabote etmeye çalıştılar. Geçmiş dönemde insansız hava araçlarının hangi zorluklardan geçerek bugünlere geldiğinin bizzat şahidiyim. Terörle mücadeledeki başarısına rağmen, SİHA ve İHA’larımız halen CHP ve ortaklarının hedefi oluyor. Makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağılıyorlar” dedi.
“Hem şeytan taşladık, hem tavaf yaptık”
Şeytan taşlarken tavafı da yaptıkları söyleyen Erdoğan, “Son 18 yılda tabiri caizse hem şeytan taşladık, hem da tavaf yaptık. Sıkıntıların, eksikliklerin hepsinin büyüklüğü karşısında geri adım atmadık. Asla umutsuzluğa kapılmadık. Ne dedik? Beş yiğit adam dedik. Sonunda beş yiğit adamla yola çıktı. Ölmek var, dönmek yok. Herhangi bir aksilik, şu, bu oldu. Devletimizin hazinesi, maliyesi bu işi bitirmeye yeter. CHP’nin takoz siyasetine rağmen, sonuçta ülkemizi sanayiden üretime, sağlıktan milli teknolojiye kadar her alanda hayallerine kavuşturduk. Çünkü biz bu ülkeye, bu millete güveniyoruz. Biz Türkiye’nin potansiyeline, Türk milletinin zorluklarla mücadele azmine inanıyoruz. Biz, iman varsa imkan da varır şiarıyla hareket ediyoruz. Milletimiz bu samimiyetimizi görüyor, destekliyor. 27 Aralık’ta kamuoyuna sunduğumuz bu proje, milletimizden çok yoğun takdir topladı. Anketler milletimizin bu projeyi destekleme oranının yüzde 85’in üzerinde olduğunu gösterdi. Salgın döneminde bir yandan fabrika inşaatına başlamak için bütün süreçleri tamamlarken, 78’i Türk firmalardan oluşan tedarikçi seçiminin büyük kısmını tamamladık. Tescil işlemleri bitti. Rusya, Güney Kore ve Amerika’daki tasarım çalışmaları devam ediyor” diye konuştu.
“Yerli otomobilin lityumu bor atıklarından üretilecek”
Bursa’nın aynı zamanda payitaht olduğunun altını çizen Erdoğan, “Yerli otomobili 2020’de banttan indirmeyi planlıyoruz. Ülkemizde en yüksek yerlilikle üretilecek ilk otomobil olacak. 4 binin üzerinde vatandaş istihdam edilecek. Ayrıca bölgedeki üniversitelerle iş birliği halinde sanayi kuruluşlarına vasıflı iş gücü kazandıracağız. Yeni fikirlerin önü açılacak. Şimdiden Türkiye’nin otomobili yola çıktı. Temiz girişimler şimdiden katıldı. Küresel girişimci olmaya potansiyeline sahipler. Yerli otomobilin alamet-i farikası elektrikli olması. Eti Maden İşletmemiz bor kaynaklarından lityum üretilmesi için çalışıyor. Bor atıkları geri kazanılarak lityum üretilecek. Durmak yok. yola devam. Türkiye’nin Eti Maden eliyle gereken lityumun tamamını üretecek potansiyeli var. Dünya liginde oyuncu olmaya hazırız. Sanayinin altın üçgeni Gemlik. Türkiye’nin projesinden de alnımızın akıyla çıkacağız. Bu hayâli gerçekleştirmek için yola çıktığımızda, bu işi TOBB’a verdik” şeklinde konuştu.
“Devrim arabasını müzeye mahkum edenler, devrin otomobilinin bu yollarda kullanılmasına mani olamayacaklardır”
Erdoğan, “Bugüne kadar dünya genelinde 600 bin insanın hayatına mal olan korona virüs salgınının yaralarını sarmaya başladık. Ekonomimiz ciddi ve hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Mayıs ayında sanayi üretimi nisana göre yüzde 17,4 arttı. Mayısta en hızlı toparlanan ilk üç ülkeden olduk. Amerika, Çin, Almanya ve Güney Kore ve Rusya gibi ülkeleri geri bıraktık. Sadece endekslere bakarak konuşmuyoruz. Sahadan birebir aldığımız bilgiler bunu teyit ediyor. Yurdun dört bir yanında yeni işletmeler faaliyete geçiyor. Sadece haziran ayında bin 421 yeni sanayi işletmesi kuruldu. Geçen yılın aynı dönemine yüzde 91 arttı. Yılın ilk yarısında sadece OSB’lerde 606 sanayi tesisi faaliyete geçti. Özel sektör 9 milyar liraya yakın yatırım yaptı. Haziranda 859 yatırım teşvik belgesiyle teşvik tarihinde aylık belge rekoru kırdık. 129 binin üzerine vatandaşımıza yeni iş imkanı sağlanacak. Sanayideki elektrik tüketimi temmuzun ilk haftasında, mayıs ve haziranın aynı dönemini şimdiden geri bıraktı. Yatırımı, üretimi, teşebbüsü ve istihdamı destekliyoruz. Firmalara da bazı sorumluluklar düşüyor. Reel sektörden ihracata, katma değeri yüksek ürünlere yönelmesini istiyoruz. Bilhassa yenilikçi projelere yoğunlaşmanızı bekliyoruz. Tek sermayesi bu millete karamsarlık aşılamak olan şeamet tellallarına kulak asmayın. Yapamayız, üretemeyiz diyerek azminizi kırmaya çalışanlara asla prim vermeyin. Siyaset kürsüsünü iftira kürsüsüne çevirenlerin bu ülkeye dair hiçbir hayali, hedefi olmayanları asla dikkate almayın. Unutmayın ki inanmak başarmanın yarısıdır. Başarmak ise zahmet, sabır ve cesaretin en tatlı meyvesidir. Mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz bu millet, mazisi mücadele ve zaferlerle dolu necip bir millettir. Türkiye tarihiyle, değerleriyle, coğrafyasıyla, beşeri sermayesiyle, üretim kapasitesiyle büyük ve güçlü bir ülkedir. Çalışırsak devlet ve millet olarak sırt sırta verirsek aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Devrim arabalarından 60 yıl sonra gerçeğe dönüştürdüğümüz başarı hikayesi bunun en güzel örneğidir. Devrim arabasını müzeye mahkum edenler, devrin otomobilinin bu yollarda kullanılmasına mani olamayacaklardır. Şimdiden projenin hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Temel atma töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Sanayi Bakanı Mustafa Varank, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TOBB ve TOGG Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, eski Başbakan Binali Yıldırım ve Bursalı milletvekilleri ile belediye başkanları ve protokol mensupları katıldı.
Bursa’nın Gemlik ilçesi Gençali Mahallesi civarındaki askeri alanda yapılacak fabrikanın inşaatında 2 bin kişi çalışacak. İşletme aşamasında ise 2023 yılı için 2.420, 2032 yılına kadar ise 4.323 kişinin çalıştırılması öngörülüyor. Projenin arazi hazırlık ve inşaat aşamasında 50 kamyon, 10 kule vinç, beş mobil vinç, beş ekskavatör, beş kazık makinesi, 20 mikser, üç beton pompası ve beş jet grout makinesi kullanılacak. Projenin inşaat aşamasında gerçekleştirilecek arazi hazırlık ve kazı çalışmaları günde 24 saat çalışılarak 25 günde tamamlanacak. ÇED raporunda, Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu (TOGG) tarafından hayata geçirilecek bu projenin toplam bedeli proje hazırlık, ön mühendislik, izinler, inşaat, makine, elektrik, tesisat, ekipman, montaj, işletmeye alma, ürün geliştirme, pazarlama kalemleri dahil olmak üzere 22 milyar lira.
TOGG Tesisi 1.2 milyon metrekarelik alan üzerine kuruluyor. İnşaatın 18 ayda tamamlanması ve 2021 yılı içerisinde hat montajlarına başlanılması hedefleniyor. TOGG Tesislerinde 2023 yılına kadar kademeli olarak 4 bin 300 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. TOGG Tesisi, TOGG’un ‘Mobilite Ekosistemi’ kurulması hedefinin en önemli ayaklarından birisi olacak. Tesiste, 2022 yılı sonunda seri üretim ilk aracını banttan indirmesinin ardından 2030 yılına kadar, fikri ve sınai mülkiyet hakları tamamen kendisine ait 5 farklı modelden toplam 1 milyon adet aracı dünya otomotiv piyasası ile buluşturacak. TOGG Tesisi’ne özel olarak hafta içerisinde bir de kampanya başlatıldı ve tüm Türkiye bu heyecana ortak edildi. Bu tarihi ana iz bırakmak isteyenler için ‘yeniliktebendevarim.com’ internet sitesi üzerinden isimlerini yazma, görsel oluşturma ve paylaşma imkanı yaratıldı. Şu ana kadar yüz binlerce kişi ismini bu tarihi ana ortak olmak için kaydetti. Bu site üzerinden kaydolanların isimleri bir kapsül aracılığıyla bu tesisin temelinde olacak.