Çiftçilerin Ziraat Bankası’na yatan tarım ve hayvancılık destekleme paraları, su ve elektrik borçları bahane edilerek özel şirketlerin kasasına aktarılıyor.
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, devlet tarafından verilen tarım ve hayvancılık destekleme paralarının, çiftçilerin su ve elektrik borçlarına karşılık el konulması uygulamasına son verilmesi için kanun teklifi hazırladı.
DEDAŞ HATIRLATMASI
CHP’li Tanal’ın TBMM Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifinin gerekçesinde, Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Türkiye’nin birden fazla bölgesinde tarımsal sulamada elektrik kullanıldığını hatırlattı.
Son dönemlerde bilhassa Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) tarafından GAP bölgesinde yer alan Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak illerinde borç sebebiyle çiftçilerin ihtiyaç duyduğu tarımsal destekleme ödemelerinden kesintiler yapıldığının belirtildiği gerekçede, “Devlet tarafından çiftçiyi kalkındırmak ve üretimi artırmak amacıyla ödenecek tarımsal desteklemelerin, sebebi açıklığa kavuşturulmayan özel elektrik dağıtım şirketlerinin alacaklarına mahsuben kesilerek, özel elektrik dağıtım şirketlerine ödeme yapılması, Anayasa’ya, hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmektedir” denildi.
TARIM GELİŞSİN DİYE ÇİFTÇİYE VERİLEN PARAYA EL KONULUYOR
Ayrıca ilgili Kanun maddesinde (6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun’un Ek 11. Maddesi) tarımsal destekleme ödemelerinden elektrik borcu ile birlikte çiftçinin sulama işletme ve bakım ücreti veya su kullanım hizmet bedeli borçları sebebiyle de kesintiler yapıldığının aktarıldığı gerekçede, “Önemle belirtilmelidir ki; borç sebebiyle kesinti yapılan bedeller, çiftçiye devlet tarafından tarımı desteklemek ve geliştirmek için yatırılan tarımsal destekleme ödemelerinden yapılmaktadır.
Devletin tarımı kalkındırmak için çiftçiye ödediği meblağ, özel şirketler tarafından hiçbir cebri icra kanalına başvurulmadan adeta bir devlet dairesi yetkisiyle ve amme alacağı niteliğiyle bankalara yazı yazılarak tahsil edilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
ANAYASA GEREĞİ ÇİFTÇİYİ KORUMAK DEVLETİN GÖREVİ
Eşitlik ilkesinin vurgulandığı Anayasa’nın 10. maddesinin hatırlatıldığı kanun teklifinin gerekçesinde, özel hukuk tüzel kişisi olan DEDAŞ ve diğer özel şirketlere eşitlik ilkesine aykırı olarak imtiyazlar tanındığı ve çiftçilere Anayasaya, hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak mağduriyetler yaşatıldığı kaydedildi.
Anayasa’nın 45. maddesinde, tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin korunması ve desteklenmesinin, devlete ödev olarak verildiğinin anımsatıldığı gerekçede, şöyle devam edildi: “Burada korunan hukuki değer tarımsal üretimin desteklenmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasıdır.
Anayasa’nın açık hükmüne rağmen devlet tarafından çiftçiye ödenen tarımsal destekleme ödemelerinin hiçbir incelemeye tabi olmaksızın özel hukuk tüzel kişileri şirketler ve diğer kuruluşlar tarafından bildirim üzerine kesintiye uğraması, hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Bu durum modern anayasal düzende kabul edilemezdir. İşbu kanun teklifimizle Anayasal ihlallerin bir nebze de olsa önüne geçilerek, tarımsal destekleme ödemelerinden yararlanan vatandaşlarımızın ilgili kanundan tam anlamıyla faydalanabilmesi hedeflenmiştir.”