Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Yapıcıer, yüz yüze eğitime belirlenmiş kurallar çevresinde geçildiğini belirterek, öğrencilerin tamamını karşılarında görmek istediklerini ifade etti.
Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yeşilay Şanlıurfa Şubesinin ortaklaşa düzenledikleri etkinlikte konuşan Yapıcıer, pandemi sürecinde yeni eğitim öğretim yılı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bilgi çağında yaşadıklarını ifade eden Yapıcıer, sadece öğretmen, anne ve babanın olduğu bir eğitim sürecinden geçilmediğini belirtti.
Yapıcıer, “Vicdan ve irfan sahibi gençliği yetiştirmek kolay bir iş değildir. Biliyorsunuz; teknolojik müthiş bir çılgınlığın söz konusudur. İnsan kendi anne baba eğitiminin dışında çok farklı ortamlarda veya durumlarla artık karşıyadır. Eskisi gibi sadece öğretmen, annenin ve babanın olduğu bir eğitim sürecinden geçmiyor, müthiş bir bilgi bombardımanı var, bilgi çağını yaşıyoruz. Bunun dışında kalmak bizi yok olmak anlamına getirir. Dolaylısıyla bu süreçte hakikaten eğitiminde dört duvar arasına sığmadığı bir dönem yaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Öğrenciyle öğretmeni bir araya getirmemiz gerekiyor”
Yüz yüze eğitime tamamıyla 3 haftalık bir süreçten sonra geçileceğini ifade eden Yapıcıer, “Okullarımız geçen hafta itibariyle anasınıfı ve birinci sınıf düzeyinde açıldı. Bilim Kurulu’nun ve Milli Eğitim Bakanlığı’mızın verileri, belirlemiş olduğu kriterler doğrultusunda eğitim-öğretimi başlattık. Üç haftalık sürecin birinci haftasını geride bıraktık, ikinci haftası önümüzdedir. 2 hafta sonrasında ümit ediyoruz ki bizzat onların gönüllerine dokunabilecek şekilde öğrencilerin tamamını karşımızda görelim. Yüz yüze eğitime; belirlenmiş kurallar çerçevesinde bu dönüşümlü veya seyreltilmiş olabilir, geçelim. Öğrenciyle öğretmeni bir araya getirmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
“Amacımız, öğrencileri kötü alışkanlıklardan korumak ve kurtarmaktır”
Yeşilay ile birlikte öğrencileri kötü alışkanlıklardan korumak amacıyla çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Yapıcıer, “Geçen müdür yardımcısı bir arkadaşla görüştük, dedi ki; ‘bu bağımlılıkla mücadele kapsamında gençlerimiz ve öğrencilerimiz için neler yapabilir? ‘ onunla ilgili bir proje üzerine çalışıyoruz. Emniyet birimlerimizden Urfa’da bağımlılıkla mücadele konusunda hangi eksik konular söz konusu, hangi çevrelerde olumsuz durumlarımız söz konusudur, suç oranları neler, suç konu başlıkları daha çok neler, ilçe ilçe böyle bir çalışma yapıyoruz. Aldığımız veriler doğrultusunda da yine Yeşilay’la işbirliği halinde oraya direk temas edebilecek bir şekilde öğretmenlerle, rehber öğretmenlerimizle, okul müdür arkadaşlarla birlikte bir konu üzerinde çalışıyoruz. Amacımız sadece şudur: Mümkün olduğu kadar öğrencileri kötü alışkanlıklardan korumak ve kurtarmaktır.” İfadelerini kullandı.
“Onun için ihmal edecek tek fert, çocuk ve öğrenci yoktur”
Yeteneği olan çocuklara muhakkak ulaşılması gerektiğini belirten Yapıcıer, “Sağlıklı nesillerle bu ülkenin geleceği şekillenecek ve onların omuzlarında ülke yükselecektir. 35-40 sene önce ilkokulda bir öğrenciyken şu an da Urfa’nın bir çocuğu olarak yöneticilik yapıyorum. Çocuklarımızda aynısı olacak. Hocamın güzel bir sözü vardı. ‘Yeteneği olan bir çocuk ihmal edilmesin, kötü yöne sevk edilmesin. Eğer onun elinden tutarsanız, onu keşfederseniz, tek başına bu ülkenin hatta dünyanın kurtarıcısı olabilir. Ya da Allah korusun tam tersini düşünün. O çocuğu ihmal ederseniz, kötü alışkanlıklara düşmemesi için gerekli tedbirleri almazsanız, elinizden kayar giderse, o tek çocuk bile ülkenin hatta dünyanın kıyametini tek başına koparabilir.’ Onun için ihmal edecek tek fert, çocuk ve öğrenci yoktur. Bütün görüşmelerimizde öğretmenlere söylediğimiz ‘O çocuğu arayın bulun, ona dokunun. O çocuğu Hızır olarak kabul edin ve onu hep yakalamaya çalışın. Her çocuğu Hızır kabul ederseniz muhakkak bir tanesini Hızır olarak karşınızda göreceksiniz.’ ” şeklinde konuştu.
Yapıcıer sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin aldığı mesafeyi görüyorsunuz. Dört tarafı çembere alınmış, her taraftan ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen bir dünyayla karşı karşıyayız. Bu süreçte bizim de ihmal etmemiz gereken vatan, toprak ve gelecek olan neslimiz, evlatlarımız ve çocuklarımızdır. Bu hepimizin görevi olacak. Benim senin değil, hepimizin ortak görevidir. Sağlıklı nesillere, sağlıklı geleceğe, sağlıklı çocuklara gelecekte bu koltukları teslim etmek istiyoruz. Bizim düşüncemiz budur.”
