Şanlıurfa’da yerleşim alanları içerisinde isot üretimi yapan üreticiler, daha hijyenik bir ortamda çalışabilmek için kendilerine yer tahsis edilmesini istiyor.
Şanlıurfa’nın yemek kültürünün ve çiğköftenin olmazsa olmazı olan isot (pul biber), çeşitli aşamalardan geçerek yemekleri tatlandırıyor.
İlkbahar mevsiminde ekilen biberler, kavurucu sıcakların yaşandığı ağustos ayında hasat ediliyor.
Şanlıurfa Hal Pazarından torbalarla alınan biberler; temizlenerek kurutuluyor, terletilerek ve çekilerek pul biber ve salçaya dönüştürülüyor.
Eşsiz tadı ve yemeklere kattığı lezzeti ile Urfa isotu Türkiye’nin birçok bölgesine ihraç ediliyor.
Haliliye ilçesine bağlı Sırrın Mahallesi’nde kiraladıkları arazilerde isot ve salça yapan üreticiler, kendilerine yer tahsis edilmesi halinde üretimlerini daha hijyenik bir şekilde yapacaklarını ifade ettiler.
Biber üreticileri isotun yapım aşamaları ve yaşadıkları sıkıntılarla ilgili İLKHA mikrofonuna konuştu.
“Yer sıkıntımız çok fazla, yer sıkıntımızın giderilmesini istiyoruz”
Yer sıkıntısı yaşadıklarını belirten Şanlıurfa İsot Üreticileri Kooperatif Başkan Yardımcısı Murat Mermer, “Yıllık aşağı yukarı 10 ton isot, 15 ton da biber salçası üretiyoruz. Biber fiyatı 40 ile 60 lira arasında, biber salçası ise 20 ile 30 lira arasında değişiyor. Ürettiğimiz biberleri, tüm Türkiye’ye kargo ile gönderiyoruz. İyi isot tadından ve aromasından anlaşılır. İyi biberin nemli olmaması, tamamen kuru olması gerekir. Bilim adamları, biberin çok önemli bir C vitamini kaynağı olduğunu söylüyor. Kan dolaşımını hızlandırarak vücuda ısı yayar. Şu an yerleşim alanları içerisinde üretim yapıyoruz. Yetkililer bize vermiş oldukları sözleri tutmadılar. Yer sıkıntımız çok fazla… Yer sıkıntımızın giderilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Merdiven altı biber üretmek istemiyoruz”
Daha hijyenik bir ortamda çalışmak istediklerini belirten isot üreticisi Mehmet Mermer, “Bu sene biber fiyatları çok düşük… Çiftçiler mağdur oldu. Yaş biberin fiyatı 80 kuruş ile bir lira arasında değişiyor. Geçen sene 3 lira ile 3,5 lira arasında değişiyordu. Millet çok biber ektiğinden fiyatlar düştü. Yetkililerden tek ricamız bize yer göstersinler. Tabiri caizse ‘merdiven altı’ iş yapmayalım. Biz de daha temiz ve hijyenik yerlerde işimizi yapalım. Bu şekilde olmuyor. 3 ay boyunca gelip burada çadır kuruyoruz sonra çekip gidiyoruz. 2 gün sonra bu biberlerin üzerine yağmur yağsa perişan oluruz. Yetkililerden ricamız bizlere yer tahsis etsinler, biz de işimizi daha hijyenik bir şekilde yapalım.” şeklinde konuştu.
“Siyah, kırmızı ve mor biber üretiyoruz”
3 çeşit biber ürettiklerine değinen biber üreticisi Muhammed Bakır Mermer, “Şanlıurfa’nın Viranşehir, Bozova, Siverek ve Hilvan ilçelerinden Şanlıurfa Hal Pazarına gelen biberleri alıp buraya getiriyoruz. Biberler burada parçalayarak temizliyoruz. Daha sonra yere serdiğimiz sergilere düzüyoruz. Bu haliyle 2 ile 3 gün arasında yerde kalıyor. 3 çeşit biberden üretim yapıyoruz. Bunlar; siyah, kırmızı ve mor biberdir. Kırmızı biber, bir 2 gün yerde kaldıktan sonra çekiyoruz. Mor biber, 2-3 gün naylon içerisinde terledikten sonra çekilir. Siyah biber ise 3 ile 4 gün boyunca naylon içerisinde terledikten sonra kuruması beklenir ve çekilir.” şeklinde konuştu.
Meryem İrfan ise, “Yaş kırmızı biberi hal pazarından alıyoruz. Burada biberleri parçalayarak temizliyoruz. Daha sonra makineye vuruyor, kurutarak isot haline getiriyoruz. Daha sonra Gaziantep, Nizip’e götürerek fabrikalara satıyoruz.” dedi.