Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul öncesi eğitim kurumlarında yüz yüze eğitiminin başlaması ile ilgili kararını değerlendirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Milli Eğitim İl Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilen yazıda okul öncesi eğitim kurumlarında yüz yüze eğitimin başlatılması istendi.
Yazıda, Yeni tip Coronavirus (Covid-19) salgını nedeniyle resmi ve özel örgün eğitim ile hayat boyu öğrenme kurumlarındaki tüm eğitim ve öğretim faaliyetlerinin 20 Kasım 2020 ile 4 Ocak 2021 tarihine kadar uzaktan eğitim yoluyla devam edileceği belirtildi. Resmi ve özel tüm anaokulu, ana sınıfı ve uygulama sınıflarında ise haftada 5 gün yüz yüze eğitim yapılmasının uygun olacağı değerlendirildi.
Bu kapsamda okul öncesi eğitim kurumlarında, haftada 5 gün ve günde 6 etkinlik saati yüz yüze eğitim yapılacak ve bir etkinlik saati 30 dakika olacak şekilde yapılacak.
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, Cumhurbaşkanı genelgesinde okulların 4 Ocak 2021 tarihine kadar tatil edilmesi kararını, pandemi dönemine öğrenci ve öğretmenlerin yaşadıkları sorunları ve okul öncesi eğitimde yüz yüze eğitime başlanması kararını İLKHA’ya değerlendirdi.
“İsteğimiz, temennimiz ve önceliğimiz sağlıktır”
En büyük öncelliklerinin sağlık, sonra da eğitim konusu olduğunu belirten Coşkun, “Öncellikle temennimiz; Covid-19 hastalığından insanlarımızın, ülkemizin ve tüm insanlığın kurtulmasıdır. Yine temennimiz ve isteğimiz bulunan aşının tüm insanlara bir an önce ulaştırılması ve insanların bu musibetten kurtulmasıdır. Ülkelerde bu hastalıkla ilgili tedbirler alınmaktatır. En son Cumhurbaşkanı’mızın yayımladığı genelgede bazı kısıtlamalar getirildi. Biliyorsunuz okullar bu hafta içerisinde tatil edilmişti sonra açıklanan tedbirlerle okullar bu yılın sonuna kadar tatil edildi. İsteğimiz, temennimiz ve önceliğimiz sağlıktır. Önce sağlığımızın yerinde olması gerekir. Bununla ilgili de her türlü çalışma ve gayret zaten yapılmaktadır. Sağlıktan sonra eğitimi de sağlıktan uzak ya da önemsiz düşünemeyiz. Eğitimde olmazsa olmazımızdır. Bizim isteğimiz ve temennimiz tabii ki eğitimin yüz yüze olmasıdır. insanların dokunarak, karşılıklı yüz mimiklerinin görülerek,en azından teneffüs havası ve okul ortamının oluşturularak öğrencilerimize gerekli bilgi birikimlerinin aktarılmasıdır.” ifadelerini kullandı.
“En büyük temennimiz yüz yüze eğitimin başlamasıdır”
Uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yerini dolduramayacağını ifade eden Coşkun, “Sağlık Bilim Kurulu’nun almış olduğu kararlar da bizim için önemlidir. Toplumun içerisinde Covid-19’un oluşturduğu olumsuz durumlar artış gösterince yetkililer bazı tedbirler almak zorunda kaldı. Bu tedbirler ne oldu; okullar kapatıldı, uzaktan eğitime karar verildi. Geçen yılda uzaktan eğitimle ilgili çalışmalar vardı. Sağ olsun eğitim çalışanlarımız her türlü fedakarlığı göstererek üzerine düşen görevi zaten fazlasıyla yapma gayreti içerisinde oldular. Ne kadar uzaktan eğitim yaparsanız yapın yüz yüze eğitim kadar olamaz, yani yüzde 10’u bulamaz. Bu sebeple hepimizin temennisi bir an önce yüz yüze eğitimin başlamasıdır.” diye konuştu.
“Okul öncesi öğretmenlerine kulak verilsin”
Okul öncesi eğtimde yüz yüze eğitime devam edilmesi kararına da değinen Coşkun, “Bugün yayımlanan bir genelgede okul öncesinde yüz yüze eğitime 5 gün devam edileceği açıklandı. Madem sıkıntı varsa herkes için var. Bence bu konuda daha çok dikkat edilmesi gerekir. Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin mağduriyet yaşamaması adına bu öğretmenlerimize de kulak vermek gerekir. Bizim isteğimiz; tüm öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizin okullarına dönmesidir. Okullarda gerekli eğitim-öğretimin yerine getirilmesidir. Süreç sıkıntılı olmaya doğru giderken biz 23 Kasım’da öğrenci ve öğretmenlerin buluşmasını beklerken demek ki sağlık açısından bazı sıkıntılar, olumsuz durumlar oluşmasından dolayı bu tür tedbirler alındı. Sağlık birinci önceliğimizdir, dolayısıyla eğitimde olmazsa olmazlarımızdandır ama sağlık olmadan da eğitimi de yapamayız. O yüzden mutlaka bu tür durumlarda tüm öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi, insanlarımızı, velilerimizi ve halkımızı da düşünmek zorundayız. İsteğimiz tabiki yüz yüze eğitimdir ama şartlar ne kadar el veriyorsa bunun hesabını yaparak yerine getirmek gerekir.” şeklinde konuştu.
“Bu nesil bir yılını bir türlü yüz yüze eğitimle gerçekleştiremedi”
Coşkun, “Okul öncesi eğitimin önümüzdeki haftadan itibaren başlayacağını duyduk. Öğretmenlerimiz de bu konuda ikilem yaşıyorlar. Okul öncesi öğretmenleri ‘sıkıntı varsa bizim için de var’ diyorlar. Bu yüzden bunu iyi görmek ve düşünmek gerekir. Sağlık Bilim Kurulu, uygun olanı daha iyi biliyor ama okul öncesi öğretmenlerimize de kulak vermesi gerekir diye düşünüyorum. Herhangi bir aksaklık ve sıkıntı oluşmadan uzaktan eğitime zaten devam edilecek. Bu nesil bir yılını bir türlü yüz yüze eğitimle gerçekleştiremedi. Temennimiz bu problem ve sıkıntıların bir an önce bitmesi ve normal eğitim- öğretimin başlamasıdır. Öğretmenlerimiz, her zaman ellerini ve bedenlerini taşın altına koymuşlardır. Eğitimcilerimiz, bu konuda sosyal vefa destek grupları ve filyasyon çalışmalarında yer almışlardır. Eğitimcilerin, sıkıntılı süreçlerde eğitim- öğretimdeki fedakarlıkları göz ardı edilemez. Tabii ki öncelikle sağlık çalışanlarımızı da buradan bir kez daha kutluyorum ve tebrik ediyorum. Eğitimcilerimizi de bu konuda uzak göremeyiz. Eğitimcilerimiz de her türlü fedakarlığı ve gayreti seferber etmişlerdir.” ifadelerini kullandı.
“Öğretmenler, imkanlar dahilinde en etkin yolları kullanarak eğitim görevlerini yerine getiriyorlar”
Uzaktan eğitimde öğretmenlerin yapmış olduğu fedakarlıkları dile getiren Coşkun, “Eğitim-öğretimde olması gereken yüz yüze eğitmdir. Bazen şartlar kısıtlanınca EBA üzerinden ya da Zoom dediğimiz platformlar üzerinden bu eğitim dersleri yapılmaktadır. Bu eğitimler yüz yüze eğitimin yerini tutamaz ama öğrencilerin eğitiminin aksamaması ve devam ettirilmesi için bunun mutlaka yapılması gerekir. Eğitimler, bazen mesai saatleri dışına da denk gelmektedir. İnternete bağlanırken de bazen yoğunluktan bazen de başka sorunlardan dolayı problem yaşanıyor. Zoom üzerinden bağlanırken öyle pat diye bağlanamıyorsunuz. En azından bir saat öncesinden bir hazırlık alt yapısı var. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Bu açıdan öğretmenlerimiz zaten fedakarlık yapıyorlar. Mesai mefhumu gözetmeden öğrencilere nasıl faydalı oluruz, onlara nasıl katkıda bulunuruzun hesabını yapıyorlar. Öğretmenler, imkanlar dahilinde en etkin yolları kullanarak eğitim görevlerini yerine getiriyorlar.” dedi.
“İmkanı olmayan öğrencilere tablet dağıtılsın”
Uzaktan eğitim ile ilgili Şanlıurfa’da öğrencilerin yaşadıkları sıkıntılara dikkat çeken Coşkun, “Kırsal kesimde ve kenar mahallelerde internet altyapısında sorun var. Öğrencilerin, tablet ve bilgisayarların olmaması da büyük sorun. Uzaktan eğitim biraz da mali külfet gerektiren bir eğitim. Dolayısıyla bir eşitsizlik ve adaletsizlik de ister istemez oluşmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, 500 bin tablet dağıtımından bahsetmişti. Bir an önce imkanı olmayan öğrencilere tablet ulaştırılması gerekir. Ayrıca internet altyapısı yapılmalı hatta bilgisayar, internet ya da tabletten KDV ve ÖTV vergilerinin kaldırılması gerekir ki hem biz eğitimciler öğrencilere rahat bir şekilde ulaşalım hem de öğrencilerimiz daha uygun imkânlara kavuşsun. Bu sorunları en azından bu şekilde giderip tüm öğrencilerimizin, velilerimizin ve tüm insanlarımızın bu haklardan eşit bir şekilde mutlaka faydalanması gerekir diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.