SAĞLAM BİR AİLE KURABİLMENİN KRİTERLERİ
İnsan oğlu tarih sahnesine çıktığından beri bir arada ve topluluklar şeklinde yaşaya gelmiştir.
Tarıma dayalı bir yaşam biçim olması hasabiyle insanlar bir birlerine imece usulu dediğimiz şekilde yardımlaşarak ayakta kalma mücadelisini verebilmişlerdir.
Daha sonraları ise, sanayi devrimi ve şehirleşmenin sonucunda çekirdek aile, anne/baba ve çocuklardan oluştuğu görebiliyoruz.
Toplumun en küçük şubesi ailedir.Aileler ne kadar sıhatli ve sağlam ise toplumda o nisbette huzur ve güven veren bir toplum konumunda olur.
Arızalı fertlerin oluşturduğu ailelerde iyi kaliteli nesillerin yetişmesini beklemek hayeldir.
“Ah toplum, ferdin hayellerini yok eden hali ile,Ve yine ferdinde toplumun geleceğini karartması ile.
Her iki kesimde bir birini hem yıkabilir hemde düzeltebilir.
Ne istediğini iyi bilen özgüveni yüksek kadın ve erkeğin birlikte kurduğu ailede huzur ve güven ortamında duygulu ve karekterli çocukların yetişmesi mümküdür.
Çünkü ailede öğrenilir paylaşmayı ve yardımlaşmanın erdemliliğini uyumlu eşlerin en önemli ilkeleri; nezaket, şefkat ve karşılıklı saygı çerçevesinde bir birlerine karşı duyarlı davranmayı prensip edinmiş olmaları.
Bu girişten sonra aile ile ilgili kısa ve öz sözleri sizlerin takdirine bırakıyorum.
●Aile demek; farklı iki kişinin aynı hedefe yönelik iş birliği içinde yaşam sürmesidir.Biz bilinci ile her şeyi adilce paylaşmanın adıdır aile…
●Evlilikte denge önemli; Karşısındakinin değerli olduğunu hissetiren ve muhabbet ortamını korumak her iki eşinde sorumluluğudur.Bu yoksa mahkum ve gardiyan ilişkisi gibi bir evlilk asla iyi yürümez..!
●Dünya hayatında iman kardeşliği yanında bir aile kuran kadın ve erkek, tıpkı bir ağaç gibi köküleri dünyada ve dallarıda cennette olan.Ve her ikiside öldüklerinde cennette meyvesinden istifade ederler…
●Allah’ın rızasını kazanmak için bir araya gelen mümin erkek ve mümine kadınlar bir birlerini dostlarıdır.İyilikte yardımlaşırlar, kötülükte değil, bu beraberliği ölüm bile ayıramaz…
●Günümüzde aşk evlilikleri genelde uzun soluklu çıkmıyor.Halbu ki akıl ve mantık ile eşler bir birini seçebilseler idi daha isabetli bir evlilik temelleri atılmış olurdu.
●Doğru işleyen bir evlilikte, erkek tek kazanan olduğunda eşine karşı maddiyatı koz olarak kullanması zulümdür.Eşide erkeğine karşı cinselliği aynen yine bir koz olarak kullanmamalıdır.
Sonuç olarak,
Evlikte ana amaç soyun ve neslin devamını düzgü bir şekilde gelecek nesillere aktarmaktır.
Düzgün nesiller ancak huzur ve sevgi dolu ortamlarında yetişirler.
Çocuklar yaşlarına uygun bir şekilde cinsel bilgilerde rahatlıkla verilebilmelidir.
Kız çocukları anneleri tarafından erkek çocuklarda babaları tarfından aydınlatılmalılar.
Ayıptır, günahtır diye ileride yaşamının bir parçası olacak olan cinsellik konusunda soğuk ve içe kapanık olma hali evlikte çok ciddi problemlerin sebebi olabilir.
Allah’ın helal ve meşru kıldığı bir yaşamı öcü gibi göstermek hiç bir anne ve babanın hakkı değildir.
Zeki Celik