Bu pandemi ile iyice anlaşılıyor ki, dünya eski dünya olmayacak oluşudur.
Yaşanan olaylar bize gelecekle ilgili gelişmelerin değişime zemin hazırlama yönünde olacağıdır.
Pandemi olayı baş gösterdiğinde Almanya başbakanı Angelika Merkel, bir konuşmasında benim endişem mevcut demokrasimizin tehlike altında olduğunu seziyorum dedi.
Toplumsal olaylar bazen bir eylemlede başlayabilir
Misal; geçmişte arap baharı dedikleri yine bir sokak satıcısının eylemi ile patlak verdi.
Ve bütün bölgeyi domino etkisi yaparak kan gölüne döndüğüne hep birlikte şahit olduk.
Sözde bölge ülkelere demokrasi ve özgürlük geleceği devamlı medya aracılığı ile pompalandı.
Hatta ciddi islam i yazarlar bile bu konuda tv kanallarında “ümmet yeniden doğuyor” başlığı altında konuşmalar yaptılar.
Sonuç çok geçmeden balon olduğu anlaşılmıştır.
Kazın ayağının hiçte öyle olmadığı, netleşti.
İşte bu oyun yine sahneye konulmak isteniyor.
Bu sefer ki, yer dünyanın süper gücü olan Abd’nin merkezinde gerçekleşiyor.
Geçen hafta Çarşamba günü bir kalabalik grup seneto binasini bastilar.
Abd’de pek rastlanmiş bir durum değil, bu gibi eylemler.
Abd’de bu olayların başlaması tesadüfü bir durum asla değildir.
Çünkü bu kavga artık üst akıl küreselcilerle ulusalcı Abd derin devleti arasında olmasından kaynaklanıyor.
Yeni dünya düzeninde kimler söz sahibi olacağı bu kavgalardan sonra netleşektir.
20.01.2020 Ocak’tan sonra Biden başkanlığı başlaması ile işler iyice karışacağa benziyor.
Trump her ne kadar görevi bıraksada bu sokak hareketlerinin peşini bıramıyacaktır.
Abd de bu kaos gittikçe derinleşecek bazı ceo ve üst yöneticilere suikastler olması kaçınılmaz gözüküyor.
Abd de başlatılan bu iç savaş ve kaos domino etkisi yapacağı kesin gözü ile bakılıyor.
Avrupa ve Asyada da karışıklar olması bekleniyor.
Avrupada etnik kökenler üzerinden kavgalar olması muhtemel olabilir.
Almanya hükümeti bu sıralar ülkede ki müslümanlara karşı nefretin artması konusuna değinerek, islam Almanya topraklarına aittir demek zorunluluğunu hissettiler.
Tehlike büyük geliyor.
Her devlet kendi içinde küreselciler ile ulusal milliyetciler arasında kavganın olması ülkelerini terk eden zengin ve siyasetcilerin olması görülebilecektir.
Bunları söylemek için komplocu falan olmaya gerek yoktur arkadaşlar.
Dünyada ki güçler ve ne yapmak istediklerini iyi okur isek, bizi doğru tesbitler yapabilmemize götürebilecektir.
Artık görülen köye kılavuz gerkmez, desek yerindedir.
Bu gün artık dünyanın teknolojide çok baş döndürücü ilerliyerek gelişmesi eski yaşam kurallar ile gitmeyeceği gün gibi ortada değil mi ?
Mevcut kapitalist eko sistemi üret üret nereye kadar. Alım gücü iyice düşünce iç piyasada daralmalar baş göstererek iflaslar ve işten çıkarmalar artmıştır.
Devletler aşırı borçlanarak, yeni para basmalarla enfilasyon artmasına ve üretim olmadığı içinde paranin değeri kaybolması ile sonuçlanmakta.
Bunun sonucuda ülkede malesef maaşlı fakirlerin sayıları gittikce çoğalmakta.
İşsizlik çok yüksek seyrediyor.
Pandemi ile korku vede kaygıda iyice artış göstermesi sonucu ruhsal çöküntüler görülmekte.
Her hangi bir dışarıdan müdehale ile sosyal patlama ve iç savaşın çıkmamasını kimse garanti edemez.
Ülke ve halk olarak gelecekte de var olmak isteniyorsa şayet, yeni bir üretim sistem anlayışının alt yapısını yani veri tabanı oluşturmalılar.
Eski usulu bırakarak; bilgi, dijital, yapay zeka vb.
Bunlarla ilgili eğitim bir an önce başlatılmalıdır.
Yeni dünya düzenide ki oluşacak imkanlarla üretime ağırlık verilmesi şarttır.
Yoksa başka devletlerin nallarını toplamak kalır.
Zeki Celik