Alın bir başka örnek!
Mardin Ovası’nı suya kavuşturacak kanal projesi, 2017’de tamamlanacak şekilde sözleşme yapılmasına rağmen 4 yıldır bitirilemedi.
Proje tamamlansaydı, Atatürk Barajı’ndan alınacak suyla Mardin Ovası’nda 163 bin 300 dekar tarım arazisi sulanacaktı.
Sulama kanallarından istifade eden bölge çiftçisi, DEDAŞ’ın tarımsal sulama için çıkardığı yüksek elektrik borcu nedeniyle iflasa sürüklenmeyecekti.
Sulama projeleri geciktikçe vatandaş zarara giriyor, elektrik şirketleri ve müteahhitler ise zenginleşiyor.
Proje geciktikçe çiftçinin iş ve maliyet kaybı oluşuyor. Kanal projesi yarım kalmasaydı çiftçinin sulama maliyeti çok cüzi bir miktarda olacaktı.
İlkel kuyu suyu sistemi, çok elektrik enerjisi tükettiğinden habire DEDAŞ’a yüksek meblağlı paralar ödeniyor.
Mardin Derik’teki sulama projesi yarım kaldığı için sıcaktan kanalın tabanında çatlaklar oluşuyor.
Kanal inşaatının kenarında “Kanala girmek tehlikeli ve yasaktır” uyarısını içeren yazı var.
Kanalda bir damla su yok ki girmek tehlikeli olsun!
Videoda da görüleceği üzere köprünün kenarından vatandaşın kendi imkanlarıyla döşediği borular var. Bu boruların bağlandığı kuyularla tarlalar sulanmaya çalışılıyor. Tabii bu yöntem, daha fazla elektrik tüketimi demektir.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nı, işveren konumundaki DSİ Genel Müdürlüğü’nü göreve davet ediyorum.
Proje neden taahhüt edilen zamanda bitirilmedi.
Projeyi tamamlamayan firmalar hakkında gerekli cezai işlemler uygulanıyor mu?
Mardin Ovası, Şanlıurfa’daki verimli topraklar suya hasret.
Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesindeki Cülmen Sulama Kanalı Projesi’nin de 10 yıldır bitirilemediğini, kanalın atıl durumda olduğunu hatırlatalım.
Ey AKP iktidarı temsilcileri, Kanal İstanbul denilen ucube projeye servet akıtacağınıza yarım bırakılan GAP’ı bitirin, sulama kanalı projelerini tamamlayın.
Sizin bu tavrınız yüzünden çiftçilik bitiyor. Mardinliler ve Şanlıurfalılar, DEDAŞ’ın faturaları altında eziliyor.