Tüm Türkiye genelinde koronavirüs salgınına karşı aşılama çalışmaları son hızla devam ederken günlük güncellenen aşı verileri haritasında kırmızı kategoride kalan tek il Şanlıurfa oldu. 81 ilin aşılama oranının gösterildiği haritada kırmızı renkli tek ilin Urfa olması tüm Türkiye’nin dikkatini çekerken kentte aşılamanın düşük olması pozitif vaka ve hastaneye yatış oranını arttırdı. Urfa’nın kırmızı kategoride kalmasıyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, “Bu yalnızlık iyi değil” ifadesiyle Urfalıları uyardı. Urfalıların neden aşıdan çekindiklerini açıklayan Dr. Osman Yüksekyayla, Urfa’da aşılama oranının arttırılması için çok dilli kampanya önerisinde bulundu.
Aşının kısırlık, kalp krizi ve beyin kanamasına neden olduğu şeklinde bilimsel hiçbir dayanağı olmayan iddiaların Urfa’da ciddi oranda karşılık bulduğunu dile getiren, Dr. Yüksekyayla, aşının kesinlikle kısırlığa neden olmadığını söyledi.
“AŞI KESİNLİKLE KISIRLIK YAPMIYOR”
Aşılamanın ilk başladığı zamanlarda aşı sayısındaki yetersizlikten dolayı tüm toplumun aşıya açılmadığını aktaran Yüksekyayla, ilk zamanlarda aşı seferberliği durumunun oluşmadığını belirtti. Ülkede aşılama kapasitesine Haziran’da ulaşıldığını paylaşan Yüksekyayla, “2 aydır günde 1 milyon doz civarı aşı yapılıyor. İlk başlardaki aşı yokluğu insanların aşı seferberliği duygusunu azalttı. Ancak Urfa’da bizim gözlemimize aşı karşıtlığının en büyük nedeni özellikle sosyal medyada dolaşan kirli ve yanlış bilgilerdir. Aşının kısırlık yaptığı, kalp krizi yaparak ölüme neden olduğu, aşının ilerde insanların ölümüne yol açacağı şekilde bilimsel hiçbir dayanağı olmayan açıklamaların Urfa’da ciddi karşılık bulduğunu görüyoruz. Biz bunu defalarca belirttik. Aşı kesinlikle kısırlık yapmıyor. Aşıya bağlı ölüm, yayınlanan yayınlarda neredeyse yok. Türkiye’de on milyonlarca aşı yapıldı. Bu aşılara bağlı bir yan etkinin olup olmadığı toplumla şeffaf bir şekilde paylaşılırsa çok ciddi olumlu etkisi olacaktır” ifadelerini kullandı.
“URFA HER KONUDA SON SIRADA”
Urfa’nın demografik yapıya sahip olduğunu kent nüfusunun Kürtlerden, Türklerden, Araplardan, Zazalardan oluştuğunu sözlerine ekleyen Yüksekyayla, Urfa için çok dilli aşı kampanyasının yürütülmesi gerektiğini paylaştı. Vatandaşlara kendi dilinde bir kampanya yürütülmemesinin aşıya katılımı azalttığını aktaran Yüksekyayla, “Mevsimlik tarım işçiliği ilimiz için çok büyük bir sorun. Yüzbinlerce insanımız şuanda dışarı illerde çalışıyor ve giderken aşısız gittiler. Çalıştıkları bölgede aşılama hizmet almıyorlar. Ayrıca bu tablo şu gerçeği gözler önüne serdi. Belki de Urfa’daki herkesin bunu tartışması gerekiyor. Bu haritada son sırada yer almak sadece aşı konusunda değil aslında biz üniversite sınav sıralamasında da, anne bebek ölüm verilerinde de son sıralardayız. Aslında bu hepsinin bir yansımasıdır. Sadece gün yüzüne çıkmış oldu” dedi.
“AŞI PROGRAMI KÜLTÜREL, TOPLUMSAL DURUMA GÖRE YAPILMALI”
İçişleri Bakanlığı’nın getirdiği haftada 2 kere PCR testi zorunluluğunun aşılama oranını arttırmaya mutlaka etkisi olacağını dile getiren Yüksekyayla, “Özellikle tiyatro, sinema, uçak gibi kapalı alanlara aşı olmayan kişilerin PCR testi ile girebilecek olması, okullardaki haftada 2 PCR testi zorunluluğunun aşılma oranına etkisi olacaktır. Ama biz ilk günden itibaren her yerelin kendi toplumsal, kültürel durumuna göre bir aşı programı olması gerektiğini savunuyoruz. Urfa’daki dinamikler çok farklı bu dinamiklere göre aşılamanın yapılması gerektiğini savunuyoruz. Bu yasaklar en azından aşı olmayanlarla ilgili alınan kararlar mutlaka aşılamayı arttıracaktır” diye konuştu.