Okullarda alınacak önlemlerin başında sınıfların havalandırılmasının geldiğini, maske, mesafe ve temizlik tedbirlerinin yanında okullarda oluşabilecek enfeksiyon zincirinin kırılması için kurallara titizlikle riayet edilmesi gerektiğini anlatan Ağalar, şöyle devam etti:
“Sınıflarda pencereler açılarak havalandırmanın sürekli yapılması gerekli. Ders aralarında öğrenciler açık havaya çıkarılmalı. Çocuklar erişkinlerden çok daha iyi uyum sağlıyorlar, ‘maske takılacak’ dendiğinde onlara uyuyorlar. Ailelerin bu konuda çocuklara bilgi vermesi gerekli. En önemli şeylerden birisi de el temizliği. Bu yaşlarda çocukların kazanacağı bir alışkanlık. El temizliğinin öneminin çocuklara öğretilmesi gerekli. Çok basit, su ve sabunla ellerini yıkamaları ya da yanlarına dezenfektan verilmesi yerinde olur. Bu önlemler okuldaki enfeksiyon zincirinin kırılmasında önemli rol alır.””20’li yaşlarda yoğun bakıma yatan hastalar görmeye başladık”
Prof. Dr. Ağalar, Kovid-19 aşı uygulamasında yaş sınırının 18’in altına düşmesinin yerinde bir karar olduğunu ifade etti.
Aşıyla ilgili gelişmelerin dünya genelinde hızla ilerlediğini ve yaş sınırının bu gelişmeler ışığında düştüğünü aktaran Ağalar, şunları kaydetti:
“Birtakım uygulamalar sonrasında edindiğimiz tecrübelerle yaşı düşürmeye karar verebiliyoruz. Tecrübelerle herhangi bir zararı görülmediği belirlenerek, yaş seviyesi tespit ediliyor. Tabii hastalığın şiddeti de önemli. Salgının başlarında daha çok ileri yaşların hastalığı gibi kabul etmiştik. ‘Çocuklarda ve gençlerde bu hastalık şiddetli değil, bir şey olmuyor’ derken, şimdi 20’li yaşlarda yoğun bakıma yatan hastalar görmeye başladık.
Çocuklarda çok ciddi enfeksiyon sonrası klinik tablolarla karşılaştık. Onun için mecburen yaş sınırı denemelerle daha da aşağıya doğru çekilecek. Bununla ilgili çalışmalar yapıldıkça, tüm dünya uygulamaya başladıkça Sağlık Bakanlığı da benzer şekilde ülkemizdeki uygulamaları düzenleyecektir.”