enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
32,5886
EURO
35,0441
ALTIN
2.459,83
BIST
9.861,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Şanlıurfa
Az Bulutlu
33°C
Şanlıurfa
33°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
33°C
Pazar Çok Bulutlu
31°C
Pazartesi Az Bulutlu
27°C
Salı Yağmurlu
22°C

ADD’den basın açıklaması

ADD’den basın açıklaması
08.01.2022 12:54
0
A+
A-

Demokrasi ile yönetilen ülkelerde halkın can ve mal güvenliğini korumak da, sokaklarda asayiş ve düzeni sağlamak da DEVLETİN asli görevidir.


Devlet bu görevini anayasa ve yasalarla belirlenmiş kurallarla görevlendirilen kolluk gücü ile yerine getirir.
Kamu düzenini ve asayişi bozan, halkın can ve mal güvenliğini tehdit eden kişi ya da grupları engellemek, yakalayıp bağımsız yargıya teslim etmek de yine güvenlik güçlerinin (polis ya da jandarmanın) görevidir.
Demokratik rejimlerde sokaklar, meydanlar halkındır ve özgürdür.

Yurttaşların ülke sokak ve meydanlarında önceden izin almadan fikir ve düşüncelerini duyurmak için gösteri ve yürüyüş yapma hakkı da anayasa güvencesi altındadır.

Hal bu ilken; görevi, konumu ve kimliği ne olursa olsun, hiç bir kişi ya da grup kendini güvenlik güçlerinin yerine koyup, sokak ya da meydanlarda anayasal haklarını kullanarak gösteri ya da yürüyüş yapacaklarını varsaydığı toplum kesimlerini – hem de adını belirttiği bir siyasi partiler birlikteliği adına – “ önüne katıp gidecekleri yere kadar kovalamakla ” tehdit edemez.

Anayasa ve yasalarla yönetilen bir HUKUK DEVLETİ, böyle bir tehdidi asla kabul edemez.
Böyle bir TEHDİT; TCK 216. Maddede belirtilen “halkın bir kesimini diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçu oluşturur, toplumu böler, iç cephe birliğini bozar, ülkedeki barış ve huzur ortamını yok eder.
Ekonomik krizin her geçen gün yurttaşlarımızı daha da zorladığı bir dönemde, toplumun bir kesimini böyle alenen tehdit etmek, kimseye yarar sağlamayacağı gibi, görmezden de gelinemez.

Atatürkçü Düşünce Derneği; hükümetlerin geçici, devletin kalıcı olduğu bilinciyle, ülkemizdeki her kurumu, her kuruluşu ve her yurttaşı, Anayasa ve yasalara uymaya, demokratik hak ve özgürlüklere saygılı olmaya, kendini devlet sanma yanlışına düşmemeye davet etmeyi görevi saymakta ve bu görevini yerine getirdiğini kamuoyu ile paylaşmaktadır.

HABERLER  Harran Üniversitesi Öğretim Üyesinden Acı Haber

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.