Şanlıurfa’da Beyin kanaması geçiren hasta hayata tutundu

Harran Üniversitesi Hastanesine beyin kanaması teşhisiyle gelen 40 yaşındaki hasta yapılan müdahalenin ardından hayata döndürüldü.

ŞANLIURFA- Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümünde, beyin kanaması geçiren ve beyin anjiyografisinde yaklaşık olarak 13 mm boyutlarında baloncuk tespit edilen 40 yaşındaki hasta yapılan müdahale ve tedavinin ardından sağlığına kavuştu.

Harran Üniversitesi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Dr. Öğr. Üyesi Veysel Kaya, hastanın beyin anjiyografisinde 13 mm boyutlarında bir baloncuk tespit ettiklerini ifade etti.

Kaya, “Hastanemiz Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Gulyara Çiğdem hocamız ile birlikte dış merkezden gelen hastaya beraber değerlendirip acil olarak endovasküler (kasıktan girilerek kapalı yöntemle) anevrizma tedavisi kararı aldık ve hastamızın anevrizması sağ kasığından bir iğne girişiyle başarılı bir şekilde müdahale ettik. Yoğun bakım sürecini tamamlayan hastamızı normal servise aldıktan sonra birkaç gün misafir ettikten sonra tekrar eski sağlığına kavuşturarak taburcu ettik” dedi.

Veysel Kaya, beyin baloncuğu bulunan kanamış veya kanamamış anevrizması bulunan hastalara acil bir şekilde müdahale edildiğini kaydederek şunları ifade etti:

“Normal bir atar damar(arter) duvarı üç katmandan oluşurken, anevrizma ise arter duvarının kaslı tabakasının yokluğundan dolayı, sadece iki tabakadan oluşmaktadır ve bu nedenle anevrizmanın duvar yapısı ince ve zayıftır. Anevrizmanın kaynaklandığı damar duvarının zayıf olması ve anevrizmanın kendisi beyin kanaması için risk oluşturmaktadır. Beyin atardamarlarından kaynaklanan bir anevrizmanın kanaması ise beyin kanamasına neden olur. Bu tür bir kanama felç, koma ve / veya ölüme neden olabilir. Beyin anevrizması, beynin ön ve yan kısmında bulunan atardamarlarda daha sık görülür. Ancak beyindeki herhangi bir yerdeki atardamardan anevrizmalar gelişebilir.”

Serebral anevrizmaların belirtileri hakkında bilgiler vererek önemli uyarılarda bulunan Veysel Kaya,

“Baş ağrısı, görme bozuklukları (görme kaybı, çift görme vb.) bulantı ve kusma, göz kapağında ani düşüklük oluşması, bayılma bu ve bunun gibi belirtilerden bir ya da birkaçı görüldüğünde en yakın hastaneye başvurulmalı ve gerekli tetkikler yaptırılmalıdır. Beyin anevrizmaları sigara, hipertansiyon ve aile öyküsü (genetik) dahil olmak üzere çeşitli faktörlerle ilişkilidir. İlerleyen yaş, aşırı alkol tüketimi, ateroskleroz (atardamarın duvarında yağlı maddelerin, kolesterol, hücresel atık ürünler, kalsiyum birikmesi), kafaya travma (yaralanma) gibi diğer nedenlerle de oluşabilir” dedi.

Harran Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Gulyara Çiğdem ise beyin anevrizmalarının genellikle yırtılmaları sonrası beyin kanamasıyla veya bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme veya başka nedenlerden dolayı yapılan anjiyografi gibi tanısal muayeneler sırasında tesadüfen saptandığına dikkati çekti.

Çiğdem, “Serebral anevrizma için iki tür tedavi yapılabilir. Tedavi şekli hastanın yaşına, anevrizmasına eşlik eden diğer faktörlere bağlı olarak seçilir” dedi.