Sağlıkçılar darp edilen mesai arkadaşları için toplandı
Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesinde önünde toplanan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Şanlıurfa Tabip Odası, Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği (Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (TABİP-SEN) üyesi sağlık çalışanları Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesinde bir sağlık çalışanın hasta yakınlarınca darp edilmesine tepki gösterdi.
Basın açıklamasını grup adına Şanlıurfa Tabip odası başkanı Dr. Bulut Ezer yaptı. Ezer, “Öfkeliyiz çıkardığınız yasalar sağlıkta şiddeti önlemiyor bir arkadaşımızın daha zarar görmesini kabul etmiyoruz!” diyerek konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Resmi rakamlara göre her gün 50 sağlık çalışanı sözlü ya da fiziksel olarak şiddete maruz kalmaktadır. Hastaneler artık sağlıkla değil şiddetle anılmaktadır. Mevcut sağlık sisteminde herkes mutsuz, en çok da sağlık emekçisi mutsuzdur. Son günlerde çok büyük boyutlara varan sağlıkta şiddet vakaları, alınmayan tedbirler ve çözümsüzlük ve çıkardığınız oyalama yasalarla beraber çığ gibi büyümeye devam etmiştir. Gelinen noktada dün akşam Şanlıurfa Eyyübiye Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görevli Acil Uzmanı meslektaşımız saldırıya uğramıştır.”
EZER: SAĞLIK KURUMLARIMIZ KORUNMASIZ, ŞİDDETE VE SALDIRIYA AÇIK HALDEDİR
Alışveriş merkezlerinde bile X ray cihazları ile güvenlik önlemlerinin üst düzeyde olduğunu, fakat sağlık kurumlarının korunmasız, şiddete ve saldırıya açık halde olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Bu güne kadar yaşanan şiddet vakalarında görüleceği gibi, saldırganlar ellerini kollarını sallayarak silahlı, delici, kesici aletleri çok rahat yanlarında taşıyarak, rahatlıkla kurumlarımıza girip canımıza kastedebiliyor. Çalışma alanlarımızın güvenlik açıklarını ısrarla belirtmemize, sağlık emekçilerinin can güvenliğini sağlanması konusunda gerekli önlemlerin alınması için her türlü girişimlerimize rağmen hiçbir adım atmayan tüm yetkililer bu şiddete ortaktırlar. Yaşananları akılla, vicdanla, insanlıkla izah edebilmenin olanağı kalmamıştır. Yaşanan bunca şiddet vakasına, ölümlere rağmen ne yazık ki gelinen noktada samimi adımların atılmadığını, şiddetin hız kesmediğini görüyoruz. Saldırganlar karakolun ön kapısından girip arka kapısından çıkmaktadır. Olan ‘şikâyetçi olduğum için yeniden saldırıya uğrar mıyım’ endişesiyle baş başa kalan, artık aracını park ettiği otoparka giderken can güvenliği kaygısı yaşayan sağlık emekçisine olmaktadır.”
SAĞLIKTA ŞİDDETLE MÜCADELEDEN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
“Artık yeter, gerekli önlemlerin alınması için daha ne beklenmektedir?” diye soran Ezer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Uzun süredir güvenli işyerleri talebimiz olmasına karşın, her gün bir değil, birkaç sağlıkta şiddet olayı olmasına rağmen çıkardıkları oyalama yasalar şiddeti önlemekten çok uzaktır.
Yaşatmak için çalışan Hekim, hemşire, ebe, teknisyen, idari memur, sağlık işçisi, bu ülkenin tüm sağlık emekçileri olarak bizler şiddete, şiddeti özendiren tüm politikalara karşıyız. Sağlığın piyasalaşması sonucu oluşan sorunların, yanlış uygulamaların sorumlusu bizmişiz gibi şiddete maruz kalıyor, hedef gösteriliyor ve öldürülüyoruz. Kısacası bu sistemin kendisi şiddeti doğurmaktadır. Hekimlerin ve sağlık emekçilerinin haklarını ve halkın sağlık hakkını koruyup geliştirecek başka bir sağlık sistemi mümkündür. Bu sistemi inşa edinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Sağlıkta şiddetle mücadeleden geri adım atmayacağız. Şiddetle yüz yüze kalan tüm sağlık emekçilerine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz”.