Şanlıurfa’daki tarihi yapıların gün yüzüne çıkarılması amacıyla Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından “Özdiker Kuyumcular Çarşısı” ile ilgili kamulaştırma kararı alınması tepkilere neden oldu.
Resmi Gazete ile yayımlanan “Cumhurbaşkanı Kararları” kapsamında Şanlıurfa’daki “Özdiker Kuyumcular Çarşısı” için acele kamulaştırma kararı alındı.
Tarihi Hanlar Bölgesinde yer alan Tarihi Arasa Hamamı, Tarihi Gümrük Hanı ile bölgede bulunan tarihi çarşıları gün yüzüne çıkartmak için sonradan yapılan Özdiker Kuyumcular Çarşısının kaldırılması için kamulaştırma yetkisi Büyükşehir Belediyesine verildi.
Karar doğrultusunda Özdiker Kuyumcular Çarşısında toplamda 122 işyeri yıkılarak yerine meydan yapılacak.
İş yerlerinin yıkılmasından dolayı işsiz kalacaklarını belirten esnaf, belediye yetkililerinden mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti.
“Başka yere nakledilmeden yıkılmasın”
İLKHA’ya konuşan çarşı esnafından Mustafa İsmet Üçeş, ”Cumhurbaşkanı tarafından acil yıkma kararı alınmış ama bu belediyenin takdir ettiği bir uygulamadır. Millete faydası varsa yıksın. İtirazımız yok ama 122 kişiyi nereye nakledecekler, dükkân nasıl temin edecekler? Bunu düşünsünler ve gelsin yıksınlar. Yıkılınca meydan olacağı söylendi. Yapıyorlarsa düzgün bir şey yapsınlar. Belediye Reisi 6 aydır davul zurna çaldı ama zahmet edip pasaj esnafını ziyaret etmedi. Herhalde gerek duymadı. Sosyal medya aracılığıyla biraz sıkıştırdık, randevu verdi, gidip konuştuk. Bizlere 4 tane söz verdi. Uygun olabilecek sözler verdi. Eğer sözünde durursa memnun oluruz.” diye konuştu.
“İşyerlerimiz yıkılırsa 120 esnaf nereye gidecek”
Çarşı esnafı olarak taleplerini sıralayan Üçeş, “Başka yerlere nakledilmeden burayı yıkmasınlar. Yıktıkları zaman 3-5 kişi değil, 120 esnaf nereye gidecek. Teklif ve önerim şudur; gidip görenler bilir, Konya’da toptan Manifaturacılar Çarşısı var. Onun gibi bir şey yapılıp bütün toptancı esnafı buradan çıkarılıp nakledilmeleri gerekir. Bugün yapmazlarsa 5-10 yıl sonra mecburen yapacaklar. Esnafın rahatlığı için iyidir. Buradan mal indirmek başa bela bir şeydir. Madem turizm bölgesi için tarihi görünümü meydana çıkarmak için bunu yapacaksınız o zaman toptancıları da buradan çıkarın. Millet, turistler ve trafik rahat etsin. Bu durumu yetkililere söyledik bize ‘Bu biraz zordur’ denildi. Acaba belediyenin imkânı mı yok neden zordur? Bize işyeri verince para talebimiz olamaz.” şeklinde konuştu.
“Derdimiz para değil ortada kalmamaktır”
Yetkililerin gelip esnafla konuşarak bi çözüm yolu bulması gerektiğine dikkat çeken Üçeş, “İşyeri istersem üstüne para talebinde bulunmam. Bizim en çok kızdığımız durum; bu konuyu kendisini başkan seçen esnafla görüşmemesi ve bir karara bağlamamasıdır. ‘Mağdur etmeyeceğim’ diyorlar. Buraya gelerek esnafla görüşerek meseleyi çöz. Senin mağduriyetin 20 bin lira az veya çok vermek değildir. Çarşıda işyeri almak kolay bir şey değildir. İşyerimi yıkıyorsun ama bunun yerine 3 mislini ilave etsem çarşıda işyeri alamam. Derdim para değil ortada kalmamaktır. Benim Kore’den gelen malım var, dışarıdan alacağım bir sürü param var. Burada ticaret oluyor. Bu durum ev işi değil, ev işi olsa evin nakli kolaydır. Bahçelievler’den, Karaköprü’ye gitmek mesele değildir. İşyeri için böyle bir durum olamaz. Yapamayacakları bir şeyi zaten talep edemeyiz.” ifadelerini kullandı.
Bizlere nereye vereceklerini onların takdiridir”
Yetkililerin kendilerine gösterdiği tavra tepki gösteren Üçeş, “Adamı insan yerine koy, gel esnafını pasajında ziyaret et. Bizlere ‘Ne istiyorsunuz, belediye olarak burayı yıkacağım, size ne yardım edebilirim? Nereyi verebilirim’ denilebilir. Burada tek dal yok; kuyumcu, toptan tekstilci, telefoncu gibi birçok işyeri var. Alım-satım gibi tek branş yeri değildir. Buradan naklettiğin zaman, karşıdan 100-120 dükkân açılır. Meselenin yüzde 80’nini de çözer. Tek toptancı esnafını kast etmiyorum. En az bizim gibi başka toptancılar da var. Hepsini dışarıya çıkaracak, trafiği rahatlatacaklar. Buraya gelen turistler rahat bir şekilde gezecek ve bizler de dua edeceğiz. Mal gelip gittiğinde biz cinnet geçiriyoruz, kamyonet park yapamıyor. Bizlere nereye verecekleri onların takdiridir. İşyerini onlar yapar veya arsayı verir biz yaparız.” diye konuştu.
“Yeraltı çarşısı olursa esnaf mağdur olmaz”
Yıkılan yerde yeraltı çarşısı açılması talebinde bulunan İshak Döger, “Burası bizim 25 senelik yerimizdir. Ortalama 17-18 tane elemanımız var. Şimdi bu yıkım olayı çıkınca belediye başkanı bilboard astırmış ve kanallarda yayın yapmış. Senaryoyu kendileri yazmışlar ama buradaki hiçbir esnafın bilgisi yok. Yetkililerden yanımıza gelen yoktur. Gelip de ‘sizin hakkınız nedir, bu yeri size sunduk’ demediler. Belediye Başkanımızın sunduğu alternatife diğer yetkililerin cevabı ‘öyle bir şey olamaz’ şeklindedir. Pandemi döneminde bu esnaf nereye gidecektir? Burayı bize yeraltı çarşısı yapsınlar. Yeraltı çarşısı olursa en azından esnaf mağdur olmaz. Duyduğumuza göre Belediye Başkanımıza ve Cumhurbaşkanımıza esnaflarla tamamen anlaşıldığı söylenmiş ama öyle bir şey yoktur. Ben buradan Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; ‘Belediye Başkanımız kendisi yorumunu yapmıştır’. Belediye Başkanının yüzünü gören yok. Daire başkanına gittik, bizim sürecimiz nedir ve buraya ne fiyat vereceksiniz, diye sorduk ama cevap alamadık.” şeklinde konuştu.
“Hiçbir yetkili yanımıza gelmedi”
Hiçbir yetkilinin gelip kendileriyle görüşmediğini vurgulayan Döger, “Buradan alacağımız para ile gidip karşı taraftan bir dükkân alırsak emsalini bize verebilecekler mi? Benim burada 5-6 tane dükkânım var. Bu dükkânlardan çıkıp dışarıdan hava parası ile dükkân tutacağım. Değerini almadan kimse buradan çıkmaz. Burada 1-2 tane dükkan değil ki burada 122 tane dükkan var. Her dükkânda 5 tane çalışanı olsa ortalama 500-600 çalışan yapar. Belediye başkanımıza özellikle çağrımdır. ‘Senin halkın senin için daha önemlidir, seni oraya oturmanı sağlayanlar halkındır. Halkın seni oraya oturtmuşsa sende halkının arkasında olacaksın. Hiçbir yetkili yanımıza gelmiş değil, hiçbir bilgimiz alınmamış ve hiçbir şekilde de bize bir vaatte bulunmamışlardır.” ifadelerine yer verdi.
“Pandemi döneminde yıkım kararı yanlıştır”
Yetkililerin gerekli desteği vermediğini ileri süren Hüseyin Fidancıoğlu, “25 yıldır esnaflık yapıyorum. Samimiyetle söylüyorum; bu zamanda gördüğüm sıkıntıyı hiçbir zaman görmedim. Bundan dolayı, klasik olacak ama devletimizden ve yetkililerden yardım ve destek bekliyoruz. Yetkililer gerekli desteği vermiyor ve mülkü amirlerimiz de duyarsızlardır. 6-7 aydır pandemi dönemindeyiz. Ne bir milletvekilimizi ne bir Belediye Başkanımızı ortalıkta görmedik. Pandemi döneminde pasajımızı yıkmaya kalkıyorlar. Mademki burası yıkılacak ve Şanlıurfamız güzelleşecek yıkılsın ama bu dönem yanlıştır, zamanlama hatası var. “ diye konuştu.
“Meydanın altında güzel bir yer altı çarşısı yapılsın”
Yıkım kararı hakkında hiçbir tebligat gelmediğini belirten Şükrü Yardımcı ise şu ifadeleri kullandı:
“Bizi mağdur etmeden yıkın. Gümrük Hanı meydana çıksın ama güzelim bu meydanı, arsayı da değerlendirin. Bize para vermeyin, bu meydanın altında güzel bir yeraltı çarşısı yapın. Bizlere dükkân versinler. Bize hiçbir tebligat gelmedi. Elimize 3-5 kuruş para verecekler, ‘hadi gidin ne haliniz varsa görün’ diyecekler. Böyle bir şey olabilir mi? Urfa’da güzel, modern ve tarihi bir çarşının yanında yeraltı çarşısı neden olmasın? Pasajın bodrumu var zamanında bodrumun temelini kazarken tarih çıkmadı. Sahipsiz bir memleket başka da bir şey demiyorum. Bugün 3 aydır pankartlarda reklamlar yapıyorlar. ‘Müjde müjde Özdiker Kapalı Çarşısını yıkacağız.’ Ya kardeşim sen neyi yıkıyorsun, Boğaz köprüsü mü yapıyorsun? Urfa’da bir pasajı yıkıyorsun. 50-100 milyar reklam parası veriyorsun. Olayı nasıl büyütüyorsun”