Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezinin “Gül ve Düşün” isimli ahlaksızlık içeren kitap ile ilgili suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti.
Musa Dinç isimli sözde yazarın yazdığı, içerisinde tilki ve ayı üzerinden anlatılan bir tecavüz hikâyesinin yer aldığı “Gül ve Düşün” isimli çocuk kitabına tepkiler devam ediyor.
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Musa Dinç isimli sözde yazarın “Gül ve Düşün” isimli kitap ile ilgili yazar ve yayınevi ile ilgili Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi’nin suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.
Coşkun, “Eğitim-Bir-Sen olarak, Musa Dinç isimli sözde yazarın güya çocuklar için kaleme aldığı, yüz kızartıcı ifadeler içeren ‘Gül ve Düşün’ isimli skandal kitabın kütüphanelerden toplatılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na; sözde kitap hakkında verilmiş bir onay varsa kaldırılması, okul kütüphanelerinde bulunması hâlinde kütüphanelerden çıkarılması, resmî ve özel eğitim kurumlarının öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinliklerine katılımına izin verilmemesi için Genel Merkezimiz Millî Eğitim Bakanlığı’na başvuruda bulunarak, yazar ve yayınevi hakkında ise suç duyurusunda bulundu.” ifadelerini kullandı.
Sözde çocuk kitabında, yetişkinler tarafından dahi hicap duyulmasına neden olacak gayri ahlaki ifadelerin bulunduğunu belirten Coşkun, “Kitapta, toplum ahlakını zedeleyen ağza alınmayacak müstehcen cümleler ve iğrenç betimlemeler yer almaktadır. Adı geçen (sözde) çocuk kitabının ‘masallar’ etiketi altında çocuk yayınları kategorisinde satışa sunulması, çocukların erişimine bu kadar kolay bir şekilde açık olması, çocukların ahlaki, fiziksel, zihinsel ve pedagojik gelişimlerine telafi mümkün olmayan zararlar verecek mahiyette olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Bu nedenle, bahse konu (sözde) kitap hakkında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından verilmiş bir onay var ise kaldırılması; okul kütüphanelerinde bulunması hâlinde kütüphanelerden çıkarılması noktasında Bakanlık taşra teşkilatının uyarılması; yazarın kaleme aldığı diğer kitapları hakkında da inceleme yapılması ve yazarın Bakanlığa bağlı resmî ve özel eğitim kurumlarının öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinliklerine katılımına izin verilmemesi için gereken yapılmalıdır.” denildi.
“Kitap ile ilgili kamu davası açılmalıdır”
Kitap ile ilgili TCK’nin 226’ıncı maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğini belirten Coşkun, “Sözde kitabın, gerçekte müstehcen yayının Millî Kütüphane ile il ve ilçe halk kütüphanelerinde bulunması hâlinde kütüphanelerden çıkarılması noktasında Bakanlık taşra teşkilatı uyarılmalı; sözde kitabın yazarı tarafından kaleme alınan diğer kitaplar hakkında da inceleme yapılmalıdır. Genel Merkezimizin Savcılığa yaptığı suç duyurusunda ise, TCK’nın 226. maddesi uyarınca ‘basın-yayın yoluyla müstehcen ürünlerin çocukların görüp duyabileceği şekilde alenileştirilmesi’ suçu kapsamında kamu davası açılmasını, söz konusu materyallerin toplatılarak tedavülden kaldırılmasını, internet ortamında dağıtılmasının engellenmesini talep ettik.” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımızı korumak hepimizin en büyük sorumluluklarından biridir”
Ahlaksız kitap ile ilgili yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirten Coşkun, “Müstehcen tabirlerin sık sık kullanıldığı, ahlaki sınırların aşıldığı, bir tilki ve ayı üzerinden tecavüzü meşrulaştıran ifadelerin yer aldığı; eğitimle, pedagojiyle zerre kadar bağdaşmayan kitabın, çocuklara vereceği zararın önüne geçilmesi için yetkililer bir an önce harekete geçmelidir. Kitap yazmak belli bir birikim, çocuk kitabı yazmak ise ayrıca pedagojik bazı temel ilkelerden haberdar olmayı gerektirmektedir. Kitap yazmak, canı isteyenin değil, müktesebatı, kabiliyeti ve ilgili alanda özel eğitimi olan insanların yapabileceği bir iştir. Ahlaksızlığı iş edinenlerin çocuklarımızın saf ve masum dünyasına kitap gibi önemli bir değeri kullanarak giriyor olması, bu alanda yeterli denetimin ve caydırıcı tedbirlerin olmadığının göstergesidir. Geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkmak, onları korumak başta yetkililer olmak üzere hepimizin en büyük sorumluluklarından biridir.” ifadelerine yer verdi.
Coşkun açıklamasını şu ifadelerle noktaladı:
“İnsanlar kendi uydurdukları ahlaksız hikâyeleri, adının başına canının istediği unvanı ekleyerek topluma yutturmamalı, yayınevleri bu tür ahlaksızlıklara prim ve geçit vermemeli; ilgili kişi ve kurumular ise gereğini yapmalıdır. Böylesi ahlaksızlar, okullara ve kitap fuarlarına sokulmamalı; bu kişi, eğitimci-yazar unvanını asla kullanmamalı, çocuklarımızdan uzak tutulmalıdır.”