DAEŞ’in Kobani’yi (Ayn el-Arab) işgal etmesi sonucu yaşanan olaylarda PKK’nın sözde üst düzey yöneticileri ve Demirtaş’ın yaptığı propagandalar amacına ulaşamadı.
Suriye’de PKK’yı desteklemeyen Kürtleri yurtlarından sürgün eden PYD/KCK, DAEŞ’in Kobani’yi işgal etmesi sonucu HDP’lilerle birlikte propagandalara başlayarak sokak eylemlerini başlattı. Suriye’nin iç karışıklığından faydalanmak isteyen PYD terör örgütü mensupları yüz binlerce insanı sürgün etti. YPG ve DAEŞ terör örgütleri arasında başlayan çatışmalar, YPG’nin ağır kayıplar vermesinin ardından Kandil’i harekete geçirdi. Uluslararası bağlantılardan destek aramaya başlayan işgalci PKK/PYD, işgal ettikleri yerlerde zulüm gördüklerini iddia ederek uluslararası bir propagandaya başladı.
18 Eylül’de Murat Karayılan’ın “Kuzey gençliğine çağrımdır, gidin bizzat savaşa savaşçı olarak katılın” sözü üzerine Selahattin Demirtaş, “Gençlere IŞİD’e karşı cephede savunma yapıyorum” çağrısı ile olayları tetiklemeye devam etti. 19 Eylül’de Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken’den oluşan HDP heyeti, PKK’nın üst düzey yönetimiyle Kandil’de bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası Baluken, KCK yetkilileri özellikle Bakur’daki halkın ve gençliğin her anlamda Kobani direnişiyle birlikte olması gerektiğini, Kobani direnişinde aktif olarak yer alması gerektiğini, bunun tarihi bir görev ve sorumluluk olduğunu belirtti.
Sonrasında yaşanan gelişmeler sırasıyla 22 Eylül’de Kobani ve Suruç’un birleşmesi talimatı üzerine HDP’li yöneticiler Suruç sınırına giderek eylem yaptı. Terörist başı Abdullah Öcalan da, “Bütün Kürt halkını topyekün bu yüksek yoğunluklu savaşa karşı direnişe geçmeye çağırıyorum” sözleri üzerine 6 Ekim tarihinde HDP ve KDK’dan “Kobanê’de durum son derece kritiktir. ISİD saldırılarını ve AK Parti iktidarının Kobani’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz. Bu andan itibaren herkes bulunduğu yeri direniş alanına dönüştürerek Kobani direnişini büyütmelidir. Kobani’yi korumak ve sahiplenmek direnişi büyütmek geçer. Direniş sınırda taçlanmalı ve tüm Kürdistan’a yayılmalıdır” şeklinde açıklamalar yapıldı. Yapılan çağrılar üzerine, 6 Ekim 2014 tarihinde terör örgütü üyeleri tarafından 35 il ve 96 ilçede toplam 131 yerleşim yerinde sokak eylemleri başlatıldı. Eylemlerde 2 emniyet mensubu şehit olurken 37 vatandaş hayatını kaybetti, 326 güvenlik görevlisi ve 435 vatandaş yaralandı. 197 okul, 165 belediye binası ve aracı, 261 banka ve ATM’si, 729 sivil araç ve bin 731 ev ve işyeri hasar gördü.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da arasında olduğu 108 sanıklı davayı görmeye yarın başlıyor.