Şanlıurfa’da bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı yıkılmak üzere olan Germuş Kilisesi’nin çığlığını mimarlar duydu. Define avcılarının kaçak kazılarıyla iç ve çevre kısmı delik deşik edilen Dağ eteği Mahallesi’ndeki Ermeni kilisesi, yıllardır virane halde ayağı kaldırılmayı bekliyor. Defineciler tarafından temeli ve duvar dipleri delik deşik edilen kilise, viran haliyle harabeyi andırıyor. Acilen restore edilmesi gereken kiliseye gereken ilginin gösterilmemesine Mimar Bahattin Çelik, tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çelik, kilise için farkındalık oluşturmak için 50 mimarla kilise önünde basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.
“İNATLA RESTORE EDİLMİYOR”
Paylaşımında Germuş Kilisesinin inatla restore edilmediğini vurgulayan Çelik, “Germuş Kilisesi inatla restore edilmiyor, yıkılmasını istiyorlar. Tek Sebebi varsa o da Dağ eteğinin imara açılmasıdır. Bu şehir bu kadar sahipsiz mi? 12 Ekim Salı günü 50 Mimar arkadaşlarımızla Germuş Kilisesi önünde ulusal farkındalık oluşturmak için basın açıklaması yapacağız” ifadelerini kullandı.
PROJE HAVADA KALDI!
Kilise’nin turizme kazandırılması amacıyla Haliliye Kaymakamlığı’nın turizm rotaları ve akıllı kentler mali destek programları kapsamında hazırladığı ‘Saklı tarih Germuş’ projesi, 2018 yılında Karacadağ Kalkınma Ajansı tarafından onaylanmıştı. Proje kapsamında kilisenin restore edilip, turizme kazandırılması hedefleniyordu. Proje kapsamında bölgeye sadece aydınlatma direkleri dikildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın teklifiyle 23 Ekim 2011 tarihinde, Bakanlar Kurulu kararıyla Germuş Kilisesi ve çevresi “Turizm gelişim merkezi” olarak da ilan edilmişti. Aradan geçen 10 yıl içerisinde Kilisenin restorasyonu için tek bir çivi bile çakılmadı.
GERMUŞ
1915 öncesi Urfa yöresinin en büyük köyü olan Germuş’ta, Germuş Kilisesi’nin yanı sıra 100’den fazla öğrencisi olan bir de okulun yer aldığı, köyün etrafında eski manastır kalıntıları bulunuyor. Köyün 800 haneli olduğu, kilisenin 1881’de Hagop Ardvisyan tarafından restore edildiği, köy çevresinde yer alan eski manastırların adlarının, Surp Hovhannes, Surp Tadeos, Surp Hagop ve Surp Minas olduğu, Germuş Kilisesi’nin dışında köyde iki kilisenin daha bulunduğu kayıt altına alınmış. Kilise, 1915 yılına kadar Ortodoks Ermenileri tarafından ibadethane olarak kullanılmış.