enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Şanlıurfa
Az Bulutlu
37°C
Şanlıurfa
37°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
36°C
Pazar Az Bulutlu
37°C
Pazartesi Açık
37°C
Salı Açık
35°C

Baba mesleğini yarım asırdır sürdürüyor

Baba mesleğini yarım asırdır sürdürüyor

Baba mesleğini yarım asırdır sürdürüyor
06.07.2022 09:48
0
A+
A-

Osmanlı döneminin önde gelen ancak günümüzde yok olmaya yüz tutmuş mesleklerinden saraçlık son demlerini yaşıyor. Şanlıurfa’nın son saraçlarından İmam Bakır Nahya da babasından öğrendiği mesleğini yarım asırdır sürdürüyor. Bugüne kadar sayısız hayvan eyeri, yük ve binek hayvanları için koşum takımları, atlar için süsler yapan İmam Bakır Usta, kendisiyle birlikte bu mesleğin Şanlıurfa’da unutulup gitmesinden korkuyor.

Şanlıurfa’da artık son demlerini yaşayan saraçlık unutulmaya yüz tutmuş meslekler arsına girdi.

Ulaşımın binek hayvanlarla yapıldığı dönemlerde gözde mesleklerden biri olan saraçlık günümüzde adeta yok olmaya yüz tutmuş durumda. Gelişen teknolojiye direnemeyen zanaat, ustalarını birer birer yitirdi. Şanlıurfa’da mesleğin son erbabı olarak bilinen 60 yaşındaki İmam Bakır Nahya, çocuk yaşta babasının yanında çırak olarak başladığı saraçlığı her türlü zorluğa rağmen devam ettirmeye çalışıyor.

İmam Bakır Nahya, deriye şekil vererek bugüne kadar sayısız atlar için eyer ve koşum takımı, atlar için başlık ve çeşitli süsler, köpek tasması gibi gereçler yapmış.

Tabanca kılıfı, kemer, telefon kılıfı, çakmak kılıfı gibi daha birçok ürün de yapan Nahya, saraçlığın bütün kesime hitap eden bir meslek olduğunu vurguladı.

Mesleği çocukluk yıllarından itibaren babasının yanında çalışarak öğrendiğini belirten Nahya, mesleğin zorlu ve tahammül gerektiren bir zanaat olduğunu söyledi.

NAHYA: TEKNOLOJİ NE KADAR GELİŞSE DE EL EMEĞİ ÖLMEZ

“Babadan kalma saraçlık mesleğimi 50 yıldır devam ettiriyorum” diyen Nahya, Şanlıurfa’da bu mesleği yapan pek kimsenin kalmadığını kaydetti. Mesleği öğrendiği yıllarda çarşıda 15’ten fazla saraç dükkanı olduğunu söyleyen Nahya, şunları ifade etti:

“Tabiri caizse Urfa’da bu meslekte en son kalan benim. 50 yıl önce burada en az 16 saraç dükkanı vardı. Tükenmekte olan bir mesleğe devletin destek vermesi gerekiyor. Saraçlıkta çırak da yetişmiyor. Zamanın insanları kolay yoldan para kazanmayı istiyor. Zor ve sabır gereken bir meslekte çalışmak kolay değil. Teknoloji ne kadar gelişse de el emeği ölmez. Teknoloji, fabrikalaşma etki etti ama işimiz varlığını sürdürüyor. Ben bir deriye bir günde işlem yaparken makine 10 dakikada yapıyor. Hazır ürünler el emeği kadar değerli değildir”.

HABERLER  Şanlıurfa'da operasyon: 7 gözaltı

 “YILLARIMI BU MESLEĞE VERDİM”

İnsanların artık kolay yoldan para kazanmak istediği için bu gibi tahammül isteyen mesleklerde çalışmak istemediğine, dolayısıyla da çırak yetişmediğine vurgu yapan Nahya, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizim işimiz tahammül isteyen bir iştir. Benim yaptığım eşyalar komple elle dikildi. İnsanlar bakınca elle dikildiğine inanamıyorlar. Yıllarımı bu mesleğe verdim. Artık işin erbabı olmuşum. Mağaza ürünlerine göre bizim ürünler çok düşük. Bende en iyi kemer 100 lira iken mağazada 200 lira. Batı tarafı buraya göre daha çok bu malzemelere rağbet ediyor. Sektörde ilgi de azaldı. At besleyen insanlar azaldı. Yarış sektörü düştü.”

Saraçlığın unutulup gitmemesi devletin teşvikte bulunması gerektiğini vurgulayan Nahya, “ŞURKAV ve valilikten teşekkür belgeleri aldım. Bu meslekte çırak yetiştirilsin ya da Urfa’da bu meslek unutulmasın, gelişsin diye gayret eden bir insan yok. Benim baba mesleğim bu. İşini yaptığım birisi bana ‘babana rahmet’ deyince ne kadar güzel oluyor, mutlu ediyor insanı. Benden sonra bunu söyleyecek kimse yok, çocuklarım bu işi yapmıyor, çırak da yetişmiyor. Bu durum beni üzüyor. Benden sonra burada bir çırak olamaması beni üzüyor” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.