Şanlıurfa’da acil serviste acil hasta yok
Şanlıurfa acil servislerinde son zamanların en çok hasta yığılması yaşanıyor. Sağlık personelleri yüksek orandaki acil olmayan hasta başvurularından rahatsız.
Kentte hava sıcaklığının her geçen gün düşmesiyle birlikte başta çocuklar olmak üzere tüm yaş gruplarında artış gösteren salgın ve grip vakaları nedeniyle hastanelerde yoğunluk yaşanmaya başlandı. Ancak bu yoğunluğun dağılımı polikliniklerden çok acil servis için oldu. Acil serviste adeta yığılma yaşanmaya başladı.
NEDEN ACİLE KOŞUYORLAR?
Bunun nedenleri;
olarak sıralanabiliyor.
2 BİNDEN FAZLA HASTANIN YÜZDE 90’I ACİL DEĞİL!
Tüm bu sebepler hastalar için önemli olarak görülse de acil servisteki gereksiz yoğunluk servisin gerçek amacına hizmet etmesinin önüne geçiyor. Hastalar acil olmayan durumlarını görmezden gelip, dakikalarca bekledikleri sıralardan dert yanıp hekim sayısındaki yetersizlikten dem vurmaya başlıyor ve kentteki sağlık sorunları bir çıkmaza giriyor. Doktor ve diğer sağlık personellerinin çalışma şartlarının zorlaştığı bir diğer gerçek. Öyle ki Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 24 saatte başvuran hasta sayısının 2 bini aştığı kayıtlara geçti.
DR. ÖZ: “LÜTFEN ACİLİ ACİL DURUMLAR İÇİN KULLANALIM”
Bu hastaların yüzde 10’u dışındakilerin acil vaka olmadığını belirten ve doktor başına yaklaşık 700 hastanın düştüğüne dikkat çeken Aile Hekimi Abdurrahman Öz “Şanlıurfa’da 3 doktor 8 hemşirenin çalıştığı bir acil servise yaklaşık 24 saatte başvuran hasta sayısı 2 bin 74.Doktor başına düşen hasta 691. Hemşire başına düşen hasta 300. Her birinin bir refakatçisi olsa 4 bin 148 kişi ile muhatapsınız. Lütfen acili sadece acil durumlar için kullanalım. Sizin 1 aydır olan sırt ağrınızla ilgilenilirken kalp krizi geçiren bir hastaya geç tanı konmasına sebep olabilirsiniz. Uzun süre acilde çalışmış biri olarak söylüyorum bu 2074’ün %10’u ancak acildir. Aciller amacı dışında kullanılmaya devam edildiği sürece 10 hastane daha açılsa bile bu durum değişmeyecek” dedi.
UZMANLARDAN UYARI
Mevsimsel olarak özellikle grip salgınındaki artışa dikkat çeken uzmanlar soğuk havanın yarattığı rahatsızlıkların çocuklarda gribal enfeksiyonun yanı sıra zatürre ve bronşit olarak; yaşlılarda ise astım, bronşit, KOAH ve akciğer enfeksiyonu olarak görüldüğüne dikkat çekti.
Uzmanlar kış mevsiminde beslenmenin en büyük önleyici faktör olduğunu altını çizerek şu tavsiyelerde bulundular: ”Özellikle sebze ve bol bol meyve tüketmeleri gerekiyor. Mandalina, portakal ve greyfurt gibi güneş tonlarını yansıtan meyvelerin gribal enfeksiyonlara karşı direnci daha çok arttırdığı ve hastalıkla mücadelede büyük önem arz ettiğini biliyoruz. Salgın sürecinde hastaların beslenmelerine daha dikkat etmeleri gerekiyor. Durumları gerçekten acil değilse uzman arkadaşlarımıza görünmelerini tavsiye ediyoruz.”