Şanlıurfa’da yüzyıllardan beri İslam toplumları arasında en önem verilen sanat dallarının başında gelen ‘hat sanatı’, sabrın ve aşkın buluşması olarak değerini korumaya devam ediyor.
Usta çırak ilişkisi çerçevesinde gelişen hat sanatı, günümüzde de aynı usulle yapılmaya devam ediyor. Estetik kurallara bağlı kalınarak güzel yazı yazma sanatı olan hat, özellikle Arapça kelimelerin ve motifleriyle öne çıkıyor. Yaklaşık 10 yıldır bu sanatla uğraşan Hattat Seyit İsmail Özbek, hattat sanatının zor bir sanat olduğunu ve sabır isteyen bir iş olduğunu anlattı.
“Hüsn-i hat sanatının talebi çok, talebesi az”
Hüsn-i hat sanatının sabır isteyen bir sanat olduğunu belirten Hattat Seyit İsmail Özbek, “Hüsn-i hat sanatı kolay bir sanat olmadığı için talebi çok talebesi azdır. Talebeler bu sanata başlarlar, bir müddet sonra zorlaşınca, kimisi bırakır kimisi de devam eder. Bizde devam eden talebeler üzerinde sağlam bir şekilde dururuz. Talebelerin iyi yetişmesi için üzerinde dururuz. Hüsnü hat sanatının kağıt, mürekkebe ve kalem açma teknikleri vardır. Talebelerimize bu teknikleri öğretiyoruz. Kağıt nasıl yapılır, mürekkep nasıl hazırlanır. Hüsnü sanatta kağıt yapımında örneğin, kağıt düzken biz nişasta vuruyoruz. Kağıt kuruduktan sonra yumurta akınını kağıda sürüyoruz. Mühre taşımız var. Taşımız camdan yapılmıştır. Kağıt daha sonra parlatılarak şekil alır. Bu işlemlerin yapılma sebebi kağıdın çürümemesi içindir. Yazı yazarken kağıda fazlalıklara alırken, kağıt zedelenmez. Mat olan bir kağıt yıpranır. Bu şekilde sanatımızı icra ediyoruz” ifadelerini kullandı.