SURİYELİ MİNİK ANBDULLATİF-1
3 yaşındaki Abdullatif, dünyada 100 bin kişiden 4’ünde görülen kelebek hastalığı nedeniyle doğduğu günden beri hastaneden çıkamıyor. Vücudunun her yeri yara bere içerisinde olan çocuk, dayanılmaz acılar çekiyor.
Suriye’de çıkan iç savaştan dolayı 7 yıl önce Türkiye’ye sığınan İbrahim El Abav, karısı ve 6 çocuğu ile birlikte Akçakale ilçesinde yaşamaya başladı. Çiftin 3 yıl önce Türkiye’de doğan bebekleri Abdullatif’e kelebek hastalığı teşhisi konuldu. Yaralarla birlikte dayanılmaz acılar yaşayan minik Abdullatif bir türlü iyileşemezken, vücudundaki yaralar ise her geçen gün büyümeye devam ediyor.
Yaraya sürülen merhem, acısını daha da artırıyor
Çoğu zaman hastanede tedavi gören çocuk, bazı zamanlar ise verilen merhem ve bez ile eve gönderiliyor. Yaraları nedeniyle dayanılmaz acılar çeken Abdullatif’in ailesi, acının hafiflemesi umuduyla sürülen merhem ile çocuğun acılarının daha da arttığını kaydetti. Çaresiz kaldıklarını belirten baba İbrahim El Abav, "Oğlum Abdullatif, 3 yıl önce Şanlıurfa’da bir hastanede doğdu. O günden bugüne hastanelerden ayağımız kesilmedi. Hastanelere gidiyoruz, bize merhem ve çocuk bezi verip gönderiyorlar. Hiçbir faydası olmuyor. Çocuğum bu yaralardan dolayı dayanılmaz acılar çekiyor. Verilen merhemleri sürdüğümüz zaman ise ağlamaya başlıyor, yüreğimiz dağlanıyor. Merhemi kullanmazsak da olmuyor, gözümüzün önünde kıvranıyor. Yapabileceğimiz başka bir şey yok ne yapacağımızı bilmiyoruz" dedi.
Hastalık sürecinde psikolojik olduğu kadar ekonomik olarak da zorlandıklarını anlatan acılı baba, "Sürekli artık tıbbi malzeme ve ilaç alıyoruz, artık ekonomik olarak sıfırlandım, gücüm kalmadı. Hiçbir yerden destek alamıyorum. Ben zaten bir çırçır fabrikasında amelelik yapmaktayım. Ekonomik olarak bittim, elde avuçta ne varsa çocuğuma harcadım. Ama ne oğlumun acılarını dindirebildim ne de tedavi ettirebildim. Allah rızası için bize yardım elini uzatın" dedi.
Acılı baba Abav, oğlu gibi hastalar için kök hücre nakli gerektiği yönünde duyumlar aldığını ama maddi gücü olmadığı için herhangi bir girişimde bulunamadıklarını kaydetti. Baba Abav, oğlunun en azından yanık ünitesi bulunan bir hastaneye yatırılarak tedavi altına alınmasını istedi.