enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Şanlıurfa
Açık
25°C
Şanlıurfa
25°C
Açık
Pazar Açık
26°C
Pazartesi Açık
30°C
Salı Açık
32°C
Çarşamba Az Bulutlu
32°C

KILIÇ VE EGEMENLİK

05.08.2020 15:45
0
A+
A-

24 Temmuz 2020 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Ayasofya’da kılıç ile minbere çıktı. Zannedersem şunu demek istedi: ‘Biz burayı kılıçla aldık, kılıç bizim egemenliğimizdir. Kimse bize bir şey diyemez.’

24 Temmuz 2020 tarihinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Ayasofya’da kılıç ile minbere çıktı. Zannedersem şunu demek istedi: ‘Biz burayı kılıçla aldık, kılıç bizim egemenliğimizdir. Kimse bize bir şey diyemez.’

Ne var ki dünya 1453 yılının dünyası değil, kılıç ile egemenliğin devri de çoktan aşındı.

Peki kılıç günlerindeki gibi egemen bir ülke miyiz? Kılıç egemenliği sağlamaya yetiyor mu?

Günümüz dünyasında egemenlik ne demek?

20 yy. başlarından itibaren klasik sömürgecilik dönemi bitti. Dünyayı sömüren egemen ülkeler gelişen teknolojik yenilikler ile sömürgeciliğin biçimini değiştirdiler.

Şöyle dediler büyük-emperyalist ülkeler: “Git, başka bir ülkeyi işgal et, binlerce asker bulundur, sonra da sömür” çok maliyetli ve yorucu bir iş. Onun için yeni bir tarz düşündüler. Şöyle bir şeyde karar kıldılar: “ülkeleri işgal etmeyeceğiz, orada kendimize kukla yönetimler oluşturacağız, ekonomik ve teknolojik üstünlüğümüzle onları sömüreceğiz” dediler ve planı uygulamaya koydular.

İngiltere’nin Hindistan’dan ve Ortadoğu’dan fiziki olarak çekilmesini böyle yorumlamak gerekiyor.

Dünya Ticaret Örgütü’nün kuruluşunu bu açıdan değerlendirmek gerekiyor. Büyük teknolojik üstünlüğe sahip büyük ülkeler patent sayesinde ikamesi çıkmadan mallarını tüm dünyaya satabiliyorlar.

Japonya ve Almanya İkinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıktılar, iki ülke yerle bir oldu. Ama çalışkanlıkları ve teknolojiye yaptıkları yatırım ve olağanüstü başarı ile çok kısa sürede dünyanın her tarafına kaliteli teknolojik ürün pazarlayan iki büyük güç oldular. Almanya tüm dünyaya bir yılda 18 milyon adet araba satıyor. Ve yılda ortalama 205 milyon Euro cari fazla veriyor. Türkiye ise son 18 yılda 812 milyar dolar cari açık vermiş.

Egemen bir ülke iseniz üzerinizden geçen uyduları kontrol edebiliyor musunuz?

HABERLER  İNSAN ve KÜLTÜR

Kılıç ile egemen bir ülke olabileceğimize göre neden güvenliğimiz için Rusya’dan S-400 alıyoruz, ısrarla ABD’den radara yakalanmayan-görünmez F-35 savaş uçakları istiyoruz? Bu kadar Amerikan üssünün ülkemizde ne işi var? “ABD ile NATO müttefikiyiz ondan” demeyin, çünkü Türkiye’nin ABD’de üssü yok.

2018 yılında Polonya hükümeti ABD’ye ülkesinde üs kurması için 2 milyar dolar teklif etti.  Egemenlik teknolojiye yenik düşüyor. Kendi güvenliğiniz için yabancı güçleri ülkenize davet ediyorsanız işte orada egemenlik soru işareti veriyor. Polonya’nın bir değil on bin kılıcı olsa ne yazar. 1 milyon askerli kara ordusu olsa ne yazar. Havada teknolojik üstünlüğe sahip olan dünyayı avucunun içine alıyor.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda yabancıların payı % 61. Türkiye’deki bankalardaki mevduatların yarısı yabancıların.

Günlük hayatımızda kullandığımız birçok markanın kısmen veya tamamen sahibi de yabancı yatırımcılar. Beymen, Yemek Sepeti, Yörsan, Namet, MNG Kargo, Mutlu Akü, Peyman, Eczacıbaşı, Sırma Su, Baymak, Erikli Su, Penti, İdaş, Koton, Kamil Koç, Vodafone, Aras Kargo… Yani yabancılar iliklerimize kadar gelmişler. Petkim, Türk Telekom, Tekel İçki ve Tekel Sigara’yı ise yabancılar aldı. Borsaya açılan Halkbank, Emlak Konut, THY ve Aselsan’da da yabancı payı büyük oldu.

Otobanlarımızın işletmesi, Haberleşme sektörümüz yabancıların elinde. Tank-palet fabrikası bile yabancılara verildi.

Ve dış borcumuz 434 milyar dolar. Birde habire bunun faizine yetiştiremiyoruz. 3 Temmuz 2020 tarihinde GazeteDuvar’daki yazısında Finans Uzmanı Murat Kubilay “Dış borç demek ekonomide karar alma mekanizmanıza Londra ve New York gibi finans merkezlerinin dahil olmasını getirir. Büyüdükçe ve kamuya yığıldıkça dış politikanıza da Washington, Berlin, Brüksel ve Pekin gibi başkentler müdahil olmaya başlar. Ancak en fecisi yitirilen finansal bağımsızlığın yoksullaştırıcı etkisidir. Hele bir de elde avuçta bir şey kalmamışsa, tüm yük gençlerin sırtının üzerindedir. Kısacası bu borçları Türkiye’de gençler ödeyecek. Dış borç gençliğin bir nevi yeni kamçısıdır; işin aslı gençliğin prangasıdır” diyor.

HABERLER  ALLAH RESULÜ ve HAYATI

Yani dış borç ile ülkenin sırtına pranga vurulmuştur. Bu dış borç ile ne kadar egemen, bağımsız davranabilirsiniz ki?

Bağımsızlık ve egemenlik için eskiden söylenen sözü şöyle revize etmek gerekiyor: “Sadece siyasi bağımsızlık tek başına sağlanmaz. Ekonomik bağımsızlık ve teknolojik donanım olmadan birilerine bağımlı olmaya devam edersiniz.”

Dünya değişti, egemen ülke olmanın şekli şemalı değişti. ABD-NASA Mars’ta fotosentez yapmak için çalışmalar yapıyor. Antartika paylaşılıyor. Artık kıtadan kıtayı atılabilen balistik füze imal ediyorlar ama biz hala kılıç sallıyoruz!

Şöyle bir komplo teorisi devamlı dillendirilir: “ABD ve diğer emperyalist devletler Türkiye’yi parçalayacak” Yok efendim, ABD ve diğer emperyalist devletler Türkiye’yi zaten iliğini kadar sömürüyorlar. Türkiye’yi parçalayıp ekmekleri ile mi oynasınlar!

Sadece bir Amerikan şirketinin değeri(Amazon) tüm Türkiye’nin yıllık gayri safi milli hasılasının geçiyor. Dünyayı artık 200 tane çok uluslu şirket yönetiyor. Büyük devletlerin yönetiminde ise bu şirketlere yakın isimler. Bir Alman Bayer şirketi tüm Türkiye’nin tohum, zirai ilaç sektörünü ele geçirmiş! Bu parayı alıp ülkelerine götürüyorlar. Bizi parçalayıp da ne yapacaklar? Zaten biz gece gündüz çok uluslu ilaç şirketleri, tohum şirketleri, zirai ilaç şirketleri, silah şirketleri ve teknolojik ürün şirketlerine çalışıyoruz.

Emperyalist ülkeler dünyayı ele geçirdi. Şimdi de Mars’ı ele geçiriyorlar. Biz kılıç sallamaya devam edelim!

Değişimi okuyamayanlar kaybederler. Türkiye 2019 dünyada milli gelir sıralamasında 68. Çöktü çökecek denilen Yunanistan’dan 29 basamak geride.

Yazarın Diğer Yazıları
29.11.2020 10:50
13.11.2020 19:09
09.09.2020 14:55
05.11.2020 11:49
21.08.2020 09:36
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.