enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
32,4923
EURO
34,9263
ALTIN
2.438,81
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Şanlıurfa
Az Bulutlu
33°C
Şanlıurfa
33°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
34°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
33°C
Pazar Az Bulutlu
32°C
Pazartesi Çok Bulutlu
29°C

SURUÇ SULAMA PROJESİZLİĞİ !

01.10.2020 15:25
0
A+
A-

Geçen hafta Suruç Beldesi Aligör olmak üzere Özlüce(qestunk), Yazı(Xerabsor), Yurtçiçeği, Tıonek ve Sokran dahil birçok köyü su bastı. BüyükSergen ve Küçüksergen(Mıdev) köyleri yıllardır su baskınına uğruyor ama bir türlü sorun giderilmedi. Bunu duyan bir yabancı “sel mi oldu? diye soracaktır. Yok, devletin yaptığı sulama projesi yüzünden! Bazı köylerde sudan mezarlıklar bile kazılamıyor!

Geçen hafta Suruç Beldesi Aligör olmak üzere Özlüce(qestunk), Yazı(Xerabsor), Yurtçiçeği, Tıonek ve Sokran dahil birçok köyü su bastı. BüyükSergen ve Küçüksergen(Mıdev) köyleri yıllardır su baskınına uğruyor ama bir türlü sorun giderilmedi. Bunu duyan bir yabancı “sel mi oldu? diye soracaktır. Yok, devletin yaptığı sulama projesi yüzünden! Bazı köylerde sudan mezarlıklar bile kazılamıyor!

Dönemin Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu 2011 yılında söz vermişti. “12.12.2012 Suruç Sulama Suyu bitirilecek.” Ne var ki bu su 2012 yılında bitirilemedi. İlk kısmı 2016 yılında, diğer kısma 2017 yılında, en son olarak 2018 yılına kadar bölge bölge bırakıldı. Bu arada su bırakıldı ama suyun kanallara bırakılmasından önce bitirilmesi gereken tahliye kanalları açılmadı. 2012’de tamamlanması gereken tahliye kanalları hala yapılıyor ve ne zaman bitirilecek muamma!

Suruç’ta toplulaştırma 2011 yılında başladı. Aslında yer altı sulama borularının döşenmesi ve yolları ile toplulaştırma paralel yürütülecekti ama bir türlü olmadı. 2013 yılında toplulaştırma bitti ama ortalıkta tarlaların sulama kanal hatları ve yol yoktu. Dolayısıyla tarlaların nasıl şekil alacağını ve nasıl uzanacağını ne haritacılar bildi ne de köylüler. Şimdi DSİ kalkmış “toplulaştırma yanlış yapılmış, tekrardan yapacağız” diyor. Komedi gibi değil mi!?

2011 de başlayan 2013’de biten toplulaştırma ihalesini nerde ise tüm Suruç köylerini bir harita şirketine verdiler. Tek bir harita şirketi köylülerle iyi bir iletişim sağlayamadı ve iyi bir toplulaştırma yapmayı başaramadı. Zamandan ve paradan kazanayım diye maalesef çizviz yapıp bitirdi toplulaştırmayı. Bildiğim kadarıyla Urfa’da yüzlerce harita şirketi var. Yandaş şirket ile birlikte ihaleden pay kapma olayı var ya? Bütün mesele orada! Kendi küçük menfaatleri uğruna halkın hayati işlerini yerle bir ettiler.

HABERLER  KERBELA OLAYI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ...

Peki, sulama suyu bırakıldı ama ne oldu? Tam sulama sezonunun ortasında sözde son yüzyılın teknolojisi ile yapılmış, bir metrelik yerin altına döşenmiş sulama borularının patlamadığı hafta yok. Ya arkadaş el alem uzaya gidiyor ama siz bu kadar teknolojinin geliştiği günümüzde yerin bir metre altına sağlam su borusu döşeyemediniz mi? Döşeyememişler, borular baskıya dayanamıyor, nerde ise her hafta pat pat oluyorlar. Her patladığında gariban bir çiftçinin bin bir emek ve masrafla ektiği 50 dönümlük pamuk, mısır veya buğday sular altında kalıyor. Peki bunun sorumlusu kim? İhale yandaşa verilecek, yandaş şirket ve ihaleye aracılık eden siyasi odaklar halkın malından kısıp ortaklaşa pay pay yapacaklar! Döngü böyle işliyor. Burada da aynen bildiğimiz gibi! Şaşırtmadılar. Sulama sezonunda yeraltı sulama borularının geçtiği ön taraftaki köyler su altında kalırken, sondaki köylere su yetişemiyor, tarlada ektikleri ürünler kuruyor? Bazen su kavgaları oluyor! Peki neden?

4 sebebi var:

1)Yeraltına döşenen su borularının muhatap olduğu tarlalara yetecek çapta yapılmaması. Mesela RY2 boru sulama hattı 65 bin dönüm, RY5 sulama boru hattı 70 bin dönüm tarlaların muhatabı. Ama gel gör ki döşenen su boruların çapı tahmini 40 bin dönüm sulayabiliyor. DSİ’den çalışan birkaç mühendisten duydum. Sulama boru hatlarının projesi yapılırken bazı mühendisler tarafından özellikle RY5 hat-boru çapının 70 bin dönümü kaldıramayacağı, ondan RY5 hattının iki hatta bölünmesi raporlanmış. “Evet” diye olur alınmış ama sonra muhtemelen “ ihaleden nasıl çarparız” mantığıyla bildikleri gibi veya maliyeti kısıp “daha çok kar ederim anlayışıyla” bildikleri gibi yapmışlar!

2)Sözde Suruç Pompaj sulama sistemi son model sistem. Sayaç takılacaktı. Hatta Suruç TP1 sulama bölgesinde 2017 yılında birkaç köyde sayaç takıldı. DSİ, çiftçilerin sayaçları tahrip ettiğini bu tahribatla başa çıkılamadığı için sayaç takmaktan vazgeçtiğini söylüyor. Ancak üst köylerde salma suyu bırakıp sulama yapanlarla, damlama ve yağmurlama sistem ile tarlasını sulayanları ve boru hatlarının sonlarında bulunup su yetişmeyen çiftçiden aynı ücreti aldılar. Ya arkadaş devlet demek adalet demek değil mi? Madem kimin suyu ne kadar harcadığı bilinmiyor, sayaç da takamıyorsunuz, bari gidin denetleyin damlama-yağmurlama yapanları, suyun yetersiz yetiştiği çiftçileri ücretlendirme konusunda aynı kefeye koymayın diyoruz ama nerde?

HABERLER  YENİ İSTİFA MODASI

3)Suyun her tarafa taşmasının bir diğer sebebi tahliye kanallarının zamanında yapılmaması. Kaç yıldır Suruç Ovasına su bırakılıyor ama hala bitirilemedi. İşin tuhafı şu: Suruç arazi yapısı saf toprak. Tahliye kazmak o kadar kolay ki. Taş yok, kaya yok. Bana bir grayder verseler 2 ayda tüm Suruç’un tahliye kanallarını bitiririm ama vermezler, bazıları bu basit işten bile rant sağlayacak ya!

4)Çiftçinin bilinçsizce suyu kullanması. Nerde ise ekilen tarlaların yarısından fazla, alt taraflarında 1-2 dönüm ekili alan suyun vahşice tarlaya bırakılıp gölet olması vesilesiyle bitki kurumuş. Çiftçi aşırı su ile hem bitkiyi hem de uzun dönemde tarlasını yok ediyor. Bir insan kendisine ancak bu kadar kötülük yapabilir!

Geçenlerde Ziraat Odası mühendisleri ile birlikte bir yayın organına çiftçi sıfatıyla röportaj verirken aynen şunu dedim: “Su ve arazi bize bırakılan ve gelecek nesillere aktarılacak bir miras. Suyu hem israf etmeden hem de tarlayı uzun dönemde yok etmeden daha bilinçli kullanımı konusunda Ziraat Odası ve DSİ ortaklaşarak köy köy gezip seminerler vermeli. Her köyde taziye odaları var. Hatta seminere katılan çiftçi yoklamaya tabi tutulmalı, seminere katılan çiftçiye yüzde 10 gibi su fiyatında da indirim yapılacağı söylenirse bu ödüllendirici sistemle herkesin seminere katılımı sağlanır ve böylece kısmen bir bilinçlenmenin oluşacağını” söylemiştim. Hep ceza yöntemleri deneniyor, oysa ödüllendirici yöntemler daha etkilidir.

Birde birlik olayı var. 2020 yılında bir Sulama Birliği oluşturuldu. Ya arkadaş mevzuatta birliğin oluşumu için “çiftçilerin oyları ile olur” diyor. Hangi siyasi odağa bu peşkeş çekildi, Suruç halkı bunu elbet çok iyi biliyor.

Birde ücretlendirme var ki Suruç için kabus. 2018 yılında pamuğun dönümüne 100 TL su parası kesildi. 2019’da 164 TL ye çıkarıldı. Bu memlekette enflasyon 2018-2019 arası yüzde 10 civarı idi. Bu yüzde 64 lük artış neyin nesidir kimse anlamadı.

HABERLER  ALLAH RESULÜ ve HAYATI

Harran-Akçakale’de 2019 yılı için pamuğun dönüm başı için kesilen ücret 70 TL iken, Suruç 164 TL. Sorduğumuzda “Suruç’a su elektrik ile geliyor.” Deniliyor. Tamam da Harran ve Akçakale’de vahşinin ötesi bir su israfı var. İlçeler arası çiftçiler için böylesine bir fark ortaya konulamaz. Suruçlular farklı bir ürün mü ekiyorlar?

Birde kanal boyu yapılan yollara dikkat çekmekte fayda var. Teknolojinin geliştiği bu yüzyılda bu kadar berbat yollar yapılır mı? Yol demeye bin şahit!

Bitirirken bir konuda yiğidin hakkını teslim etmek gerekiyor. 2020 yılı sezonu içinde sulama boruları patladığında, işin tamirat kısmı ile ilgilenen birim baya hızlı ve fedakarca çalışıp tamiratları çok hızlı giderdiler. Hatta bu kadar yıkık ve berbat yapılmış bir projeden, suyu çiftçiye ulaştırmak için çiftçiyi mağdur etmemek adına maksimum çabaları ile takdiri hak ediyorlar.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.