Kültürün kelime anlamı;
Bir toplumun duyuş, düşünüş ve yaşayış değerler birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşam, düşünce ve sanat varlıklarının topudur.
İnsan topluluklarının otantik türküleri, folklorü, zevkleri, becerileri, yemekleri kısaca yaşamın kendisidir kültür.
Toplum/insan/kültür;Tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan her türlü değerlerle bunları kullanmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümü kültürdür.Bu kültür değerleri gelecek nesillere aktarılması durumunda artık gelenek haline gelimiş oluyor.
Kültür ve gelenekleri etkileyen en önemli faktörlerin başında din gelir. Günümüzde ise, ideolojiler ve teknolojik aletler geldiğini diyebiliriz.
Seküler ve povitizm temelli bir popüler kültürün dünya genelinde ve şehir hayatların yaşam şekilleri olarak hakim konumda dır.
Modernitenin olduğu yerde gelenek olmaz.Geleğin olduğu yerdede modernlik olmaz.
Artık global dünya bir köy gibi her türlü iletişim ve informasyonun anında dünyanin her bir köşesine ulaştığı vede etkilediği bir gerçeği mevcuttur.
Din artık hayata direk müdahale etmesine müsade edilmiyor. Ancak bireyin kendi vicdanına bırakılan bir olgu olarak müsade edilebiliniyor.
Bu günkü hayatın şartları baz alındığında insan bu hengamede boğuluyor bazen haliyle.Çünkü aynilaşmış yaşam kalıpları insan ruhunun daralmasına sebeb olabiliyor.
Ebediyet arzusu taşıyan insan, tek dünyalı vede dar kalıplı yaşam biçimleri yüzme bilmeyen insanın suda kiboğulma refleksleri gibi hallere maruz kalır.
Bir çok psikolojik sorunların oluşmasında işte bu gibi içsel bunalımlar, korkular ve kaygılar karamsarlığı tetikleyerek deprasyon girmemize sebeb teşkil etmekte.
Halbu ki insan ruhunu özgürleştiği ve de hayellerini canlı tuttuğu zaman ruhu huzur bulacak.
Birde gelecekle ilgili stratejisi olması halinde umutlarını hep canlı tuttuğu sürece oksijen alan hasta gibi rahatlıyacaktır.İnsanı motive eden genelde umutlarıdır.Umutlarda faydalı eylemlerle ancak diri kalabilirler.
İnsanı en çok belirsizlik hali korkutur. Kişisel gelişim sürecinden iyi geçmeyi becerebilen insanlar bu korku vede kaygı gibi belirsizlikleri milimize ederek aza indirebilirler.
Artık günümüzde hepten olmasada bazı konularda uzlaşmacı geniş bir kültürün gelişmesi zorun hal almakta. Tabi ki her grup ve örgütün kendilerine has yaşam kotları, ütopyası vede hayelleri olabilmesi gayet doğaldır.
Nasıl ki her insanın bir hayelleri ve ütopyası olduğu tarih bize öğretiyor.Tarihden şunuda öğreniyoruz ki, totaliter ve dayatmacı olan otoriteler hep sancılı ve uzun ömürlü olamamıştır.
Osmanlı imparatorluğunun uzun ömürlü olmasının altında işte bu hoş görü ve beraberce yaşama kültürü olmasından dır.
Farklılıkları zenginlik gören anlayışların hakim olduğu toplumlarda insanlar daha barışçıl ve beraber yaşamayı başarabilmişler.
Gelenek insan icin faydalı ve huzur verebildiği zaman iyidir. Yoksa gelenek tek tip ve totaliter çekilmez bir hale gelindiği zaman insana karşı zulüm işlenmiş olur.
İnsanı geleneklere kurban etmek doğru bir bakış ve algı değildir.
Bu sebeble insanların sorumlulukları arasında kendinde sonra ki gelecek olan nesile doğru bilgi ve tercübenin aktarmak olmalıdır.Dede torun ilişkisi canlı tutularak kuşaklar arası iletişim iyi sağlanması çok hayeti önem arz etmektedir.
Hayvanlar aleminde bile her hayvan yavrusunu doyurup, besleyip ve terbiye ettikten sonra onu terk ederek kendi ayakları üzerinde kalarak yaşamayı başarabilsin diye…
Zeki Celik
