enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Şanlıurfa
Az Bulutlu
37°C
Şanlıurfa
37°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
36°C
Pazar Az Bulutlu
37°C
Pazartesi Açık
37°C
Salı Açık
35°C

DEPREMLER OLUYOR BEYNİMDE!

05.11.2020 11:49
0
A+
A-

Elbet, kuşkusuz Allah kısmet verir. Allah’ın verdiği kısmeti, bazıları bazılarından çalar. Ondandır bazıları yalılarda, lüx villalarda yaşarken bazıları barakalarda, gecekondularda, sağlıksız ve depreme dayanaksız binalarda yaşar.

Elbet, kuşkusuz Allah kısmet verir. Allah’ın verdiği kısmeti, bazıları bazılarından çalar. Ondandır bazıları yalılarda, lüx villalarda yaşarken bazıları barakalarda, gecekondularda, sağlıksız ve depreme dayanaksız binalarda yaşar.

Deprem olur ve bu sağlıksız binalarda yaşamaya mecbur kalan yoksullar ölür ve siyasi hayatında yoksullar için tek bir planı ve projesi olmayan bu ülkedeki bir Parti Başkanı “Keşke riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi” der. Keyiften ve tercihten oturduğunu sanıyor! Parti Başkanı ama bu ülkenin gerçeklerinden bu kadar kopuk! İsviçre’de Parti Başkanlığı yapıyor sanıyorsunuz!

Sonra bu ülkenin bir diğer yöneticisi “Her şeyi devletten beklemeyin, biraz para verip ev alın” der. Gel de fıkra anlatma: “Zamanın birinde bir yoksul, kendisine yardım etmesi için padişahın sarayına gider. Muhtemelen Padişah müsait değildir, Padişahın eşi ile görüşür. ‘Çok yoksul ve perişanım, bana yardım edin’ der. Padişahın eşi ‘ne kadar yoksul olsan da bir küp altınında yok mu?’” der. Küp küp altınlara sahip olan Padişahın eşi yoksul adamın ne kadar yoksul olsa da bir küp altını olabileceğini sanır. “Her şeyi devletten beklemeyin” diyen ülkemin yöneticisi herkesi kendisi gibi sanıyor. Yönetenlerle yönetilenlerin bu kadar birbirinden kopuk olduğu başka bir memleket var mı?

Sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı söz alır: “Tüm Türkiye’ye sesleniyorum, riskli binalarda oturmayın” der. Olur bayım! Zaten şöyle çok sağlam, sağlıklı daireler, villalar, dublex daireler dururken biz gidip keyf için riskli binalarda oturuyor, keyif çayı içiyorduk! Fesüphanallah yarabbim!

Depremin öldürdükleri takdiri ilahidir! Deprem olacak ama Allah sana akıl vermiş “eşeğini sağlam bağla” diyor. Sen ev yaparken çimentodan çalıyorsun, demirden çalıyorsun, çalıyor da çalıyorsun…..Allah sana “çalma, hırsızlık yapma belanı bulursun” demedi mi?

HABERLER  İNSANIN DEVAM EDEN YOLCULUĞU....

Deprem bir doğa olayıdır, fay kırılmasından oluşur. Hristiyan ülkede de olur; Müslüman ülkede de olur, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde de olur; Türklerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde de olur, Alevi mahallesinde de olur, Sünni mahallesinde de olur. Günah işleyenin evinde de deprem olur; günahsız yaşayanın evinde de olur, Dürüst, yalancı, üçkağıtçı, hırsız, onurlu, onursuz herkesin evi depremde sallanır ama % 99 zengin adamın evini yıkamaz ama % 99 fakirin evini yıkarak fakiri öldürür. Depremde fakirler ölür.

Eğer bu takdiri ilahi ise ve günah işleyenler ölüyorsa şöyle bir diyalektik yapmak gerekiyor heralde: Müteahhit demirden çalıyor, çimentodan çalıyor. Günah işliyor. Denetleyici devlet ve hükümet yetkilileri müteahhide göz yumuyor. Birlikte günah işliyorlar. Bu depreme dayanıksız ve sağlıksız evlerde yoksulluğa mahkum edilen, Allah’ın kendisine verdiği kısmeti çalınan fakirler oturabiliyor. Deprem oluyor. Ölen fakir. Hırsızlık yapanların günahını fakirler ödüyor. Hani depremde günahkarlar ölüyordu!?

2020 yılı içerisinde ABD’de 7,6-7,7 ve 7,8 şiddetinde üç deprem olmuş, Rusya’da 7 ve 7,5 şiddetinde iki deprem olmuş ama hem ABD’de hem Rusya’da 5 depremde ölen kişi sayısı 0(sıfır). Yahu kardeşim sana göre bunlar günahların daniskasını işlemiyorlar mı? Niye kimse ölmedi?

Bilimsellikten yoksunluk ve dinin sadece biçimselliklerini yerine getirerek dindar olduğunu sanan toplumların analizleri maalesef vasat altıdır, fıkra gibidir.

Galiba 1999-2000 seneleriydi. Gaziantep Cezaevinde olan abimi ziyaret etmek için bahar aylarından bir ay Suruç dolmuşu ile Antep’e gidiyordum. Suruç’un susuz yılları. Baharda da yağmur yağmadı mı, ekinler kurudu mu Suruç resmen soluyordu. Baharda herkesin sohbeti yağacak yağmurlar olurdu. Yine yağmurun yağmadığı bir bahar ayıydı. Dolmuştaki yaşlılar, kötü ve günahkar insanlar oldukları için Allah’ın yağmur yağmadığını dillendiriyorlardı. Dayanamadım sohbete daldım. ‘Elbet herşeh Allah’ın takdiri ama yağmur için bazı iklimsel-coğrafi koşullar var. Mesela Karadeniz Bölgesi denize yakın, ormanlık olduğu için yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm arasıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi denize uzak, orman yok, ondan dolayı yıllık 300-500 mm arası yağış alıyor. Karadeniz’deki kadınlar Güneydoğudaki kadınlardan daha açık giyiniyorlar. O halde niye Karadeniz Bölgesine daha çok yağmur yağıyor’ dedim. Bir yaşlı “yeğenim biz hasuduz hasut, hasutluk en büyük günahdır, Allah hasutları sevmez” dedi.

HABERLER  Mutluluk ve saadet için para yererlimidir ?

Tam bir yıl sonra yine bir bahar ayı yine Antep yolunda dolmuşdayım. Karadenizde sel felaketi olmuştu. 55-60 yaşlarında biri “gördünüz mü hepsi fuhaş olduğu için Allah belasını verdi” dedi. Yorum yapmak bile anlamsız. Akla göre değil, hesaplarına geldiği gibi konuşuyorlar!!!

Allah iyi etsin!

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.