Hayat tercübe edilerek yaşanan eylemler bütünüdür.
Ne ekersek onu biçeriz..
Tesadüf diye bir şey yoktur hayatta.
Nasib ve kısmette ancak çaba ve mücadale ile gelir.
Gayret ve çaba ne kadar olursa, yemek ve huzurda o nisbette elimize geçer.
Kör bir farenin bile yiyeceğini merhameti bol olan Allah rızkını onun ayağına göndermiyor.
İki gözü gören bir başka farenin yardımı ile beraber avlanmaya çıkmak sureti ile ancak yiyeceğine kavuşabiliyorken, çok muhteşem bir şekilde donanımlı olarak yaratılmış olan bir insan, kör fareden ders almayıp oturduğu yerden rabbim benim alın yazımı kara yazmış diyerek ağlaması arabeske bağlaması cok yanlış ve nankörlüktür.
Ben şahsen bu tiplere rast geldiğimde cok sert tepki veriyorum……ayıp ayıp utan diyorum.!
Mallar, oğullar, gümüş ve altınları hayatın merkezine koyanlar; mutlu ve huzurlu olmak için bir beklenti içinde olanlar, aslında yanlış görüş ve tercübenin sahipleridir diyebiliriz.
Çünkü bu hayatta her daim mutluluk, sağlık ve huzur olmayabilir.
Hayat inişli ve çıkışlı seyreden bir yapıda gercekleşir.
Nasıl ki akordiyonu bozuk bir ensturuman ayar ve akort yapıldıktan sonra ancak güzel sesler verebiliyorsa, insanda mutlu olmak icin elinden gelen çabayı ve gayreti gösterdikten sonra ancak huzur bulabilir…
Mutululukla, mutsuzluk her daim yer değiştirerek akıp gider. İşte biz buna gercek hayat diyoruz…
Allah’tan uzak ve kopuk bir halde hayat yaşanların durumu, susamış insanın deniz suyu içmesine benzer.
Ne susuzluğu gider nede suya olan ihtiyacı.
Şükür;
Doğrusu her insan Allah’a gönülde iman edipte sonrada istikamet üzere yaşamasıdır doğru olandır.
Çünkü her daim güçlü olabilmek için insanın öncelikle kendini iyi motive etmesi ile alakalıdır.
Ancak; korku, kaygı ve sıkıntılardan uzak kalabilmenide tek yolu sağlam psikolojiye sahip olmakla mümkündür.
Bunun da olabilmesi için insanın kendini iyi ve faydalı işler ile meşgul ederek kendini motive etmesine bağlıdır.
Bu şekilde iç huzuru artar ve hamd ederek şükür eden iyi bir insan olma yolunda ilerler.
Bunun için çok mala ve servete sahip olmak şart değildir.
Günümüzde seküler alğıda; çok mal ve servet sahibi olunca ancak insan huzur ve mutlu olur iddasındalar.
Halbu ki, para ve servet;
Bilge insanın elinde araç ve vasıtadır…
Cahilin elinde ise amaç ve puttur…
Bu gün dünyada hakim olan sistem kapitalist ve liberalizm dir.
İcerik olarak insanını insana yarıştıran kör bir yarışın içinde kırdırıyor oluşudur.
Yedi milyar insanın %10 mutlu azınlık iken, %90 gibi büyük bir kesim sefil ve açlık icinde yaşam mücadelesi vermektedir.
Böylesi çarpık ve adaletten yoksun bir sistemi beğenip onaylamak akıl ve vicdan işi değildir.
Şeytanın ancak razı olduğu bu sistemi gercek müninler asla razı olmazlar.
Olanlar varsada onlarda aldanan inançli insanlardır.
Bütün mesele iyi bir dünya görüşüne sahip olabilmektir.
Bu yanlışın tarafında sevdiklerimiz, abiler ve liderler olabilir.
Fakat bizler hak ve hakikat taraftarı olarak bu konuda net tavır koymamız gerekiyor.
Çünkü yarın büyük o günde hesaplar ortaya dökülecektir.
Allah, biz iman eden kullarını uyarıyor;
1- Şeytan ve dostlarından sakının
2- Zalimlerden ve sistemlerinden
3- Cahillikten vede cahillerden sakının
Yoksa ateş sizlerede dokun diyor….
Dostlar….bu hayatta imtihan için bulunmaktayız.
İyiler le kötüler bir birinden ayrılmasını yüce rabbimiz murat ediyor.
Gerçek kalıcı mutluluk ve huzurlu bir yaşamı ancak ahirette devamlı olarak yaşatacağını yüce mevlamız vaad etmektedir.
Aklı selim olan bir insan hiç geçici güzelliklere takılıp kalarak, kalıcı gercek güzelliklere karşı kör olmamalıdır.
Sonuç olarak;
Eskiden yerleşik kültürde ve inançta mevcut olan tassavvuf ve tarikatçıların dediği gibi; “Bir hırka bir lokma yeter bize”
Bu söz doğru değildir.
İslam inancına göre; islam din olarak servet ve zenginlik düşmanı değildir.
Ancak, mal zengini olupta cimri ve şımarık yaşamayı kınar ve ayıplar.
Hem çok haram servet sahibi olmayı değil, az fakat helal olanın daha kıymetli vede değerli olduğudur.
Çünkü helal malın hesabı var.
Haram malın ise cezası olacaktır.
Ölümden sonrada ruh yaşamaya devam edecektir.
Ölüp toprak olacak olan sadece bedenlerimizdir.
Akıllı insan en çok bedenine değil, ruhuna yatırım yaparak kendini ateşten koruyabilmesidir.
Selam olsun iki alemdede bahtiyar olan yiğitlere….
Zeki Celik