Birkaç gün önce AKP Siverek Belediye Meclis Üyesi İhsan Özeyranlı ve oğlu Siverek Belediye Başkanı Şeymus Aydın’ın hukuk danışmanı Selçuk Yıldızığolları ile tartıştı ve Belediye Meclis üyesi İhsan Özeyranlı’nın oğlu Yıldızoğulları’na 4 el ateş edip ayağından yaraladı.
Öncelikle olayın taraftarlarından hiçbirini tanımam. Eğer Şeymus Aydın belediye başkanı olarak çığrından çıkan işler yapıyor idiyse, Belediye Meclisinin onu Belediye Meclisinde kilitleme yetkisi var, ve yanlış işler yapan Belediye Başkanı’nın yanlışlarını topluma afişe etme yoluyla sıkıştırma hakları var. Demokrasi böyle bir hak tanıyor.
Ama işler aşiret, şeyh, ağa ekseninde yürütüldüğünden ve buna uygun kadrolar oluştuğundan dolayı filler tepişirken ezilen hizmet bekleyen halk oluyor. Muhtemelen böyle bir yerde halka nasıl hizmet edilir diye bir kavga olmamıştır, rant paylaşamından kavga çıkmıştır.
Siverek Belediye Başkanı o kargaşada istifa etti. İstifa ettikten sonra istifasını geri almak istedi ise de iş işten geçmişti. Rant kavgasının ayrıntıları bilmediğimiz için suçlu mudur, günahkar mıdır bilemiyoruz. Yani rantı engellemek için mi bu zorlukları yaşadı, yoksa kendisi ranta bulaştığı için mi?
Belediye Başkanı istfa ettiği için dün Siverek Belediye Meclisi’nde yapılan oylamada AKP Meclis üyesi Ayşe Çakmak, AKP’li üyelerin oylarını alarak Belediye Başkanı seçildi. Ama öncesi muamma! AKP’nin feodal Urfa milletvekili Kasım Gürpınar, AKP Urfa il Başkanı Bahattin Yıldız’ı ve AKP Siverek Belediye Meclis Üyesi Ayşe Çakmak’ı yanlarına alarak Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret ettiler.
Şöyle bir şey ortaya çıkıyor: Demek ki Ayşe Çakmak’ı Belediye Meclisi seçmemiş. Belediye Meclis’i üstündeki vesayetten direktif alarak prosedür için Belediye Meclis’inden geçirmiş!
Burada dikkat edilmesi gereken iki nokta var: Her Belediye Meclis üyesini halk seçtiğine göre her Belediye Meclis üyesi Belediye Başkanı yapabilecek kapasitedir. Parti Merkezinin yapması gereken, tamamen Siverek ilini ilgilendiren ve Siverek ile ilgili bir konuda halkın seçtiği Belediye Meclisinin iradesine saygı göstermesidir. Ankara’daki Parti Merkezi , Siverek’i Sivereklilerden daha iyi bilemez. Ondan dolayıdır ki demokratik kültüre göre, halka saygının gereği ve yasalar gereği ‘orada halkın iradesini temsil eden bir Belediye Meclisi var, Meclis kimi seçerse o bizim Belediye Başkanımızdır’ deme olgunluğunu ve dirayetini göstermesi gerekiyordu. Demokratik işleyiş, halka ve demokrasiye hizmet bunu gerektirir.
Olayın sorunlu diğer yanı Siverek ilçe Belediye Meclis üyeleridir. Sizden daha iyi kimse Siverek’i bilemez. Ankara’daki hiç bilemez. Sizden daha çok kimse Siverek’i sevemez. Neden sadece sizin ilçenizi ilgilendiren bir konuda Ankara’dan gelen talimata göre hareket edip ona göre oyunuzu veriyorsunuz. Kendi ilçenize, demokrasiye böylemi sahip çıkıyorsunuz? İl Başkanı bile bu konuda size talimat veremez. Sadece görüşünü açıklayabilir. Ve sizin özgür aklınızla yapacağınız tercihe saygı duymak zorundadır. Siz halkın nam ve hesabına mı çalışacaksınız yoksa Siverek’deki feodal ağaların nam ve hesabına mı çalışacaksınız? Siz Siverek’i böyle mi seviyorsunuz?
İşte bu ülkenin en önemli sorunlarından birisi budur. Demokratik kültür oluşamadığı için yerel kendi yetkisini ve iradesini kullanmaktan aciz. Eğer parti merkezleri demokratik kültürün gelişimi için örnek olamıyorlarsa, buna öncülük ve önayak olamıyorlarsa, antidemokratik bir şekilde Merkezden her şeyi dizayn etmek istiyorlarsa, yerel kendi anayasal-demokratik hakkına sahip çıkmalı, halkın iradesinin tescili için diretmelidir.
Bu ülkede maalesef demokrasinin kör-topal işlemesinin sebeplerinden birisinin yukarıdan-aşağıya, aşağıdan-yukarıya demokratik yönetim kültürünün oluşmamasıdır. Demokrasinin zihinlerde inşa edilmesi için hem yerelde hem merkezdeki yöneticiler buna önayak olmayacak da kim olacak? Eyy yönetenler göreviniz kendinizi tahkim etmek değil, demokrasiyi tahkim etmektir. Halka ancak demokrasi yönetimi ve kültürü içinde hizmet edebilirsiniz. Diğer tüm yöntemlerde halkın aleyhine kendinize hizmet edersiniz.
Siverek’te yaşananlar halka hizmet kavgası olsaydı her şey şeffaf olur, halk da her şeyden haberdar olurdu. Ayrıntıların saklanması rant kavgasının güçlü delilidir.
